Yakıcı Sır
Stefan Zweig okurları iyi bilir ki, Zweig’in insanları psikolojik tahlillerle yazdığı, güçlü bir anlatımı vardır. Yakıcı Sır da öyle bir yapıya sahiptir.
Edgar, 12 yaşlarında bir çocuktur ve geçirdiği rahatsızlık sonrasında annesiyle birlikte Avusturya’ya tatile gelirler. Tatil için bulundukları otelde bir Baron ile tanışırlar. Baron’un asıl amacı kadınla yakınlaşmaktır. İstediği birkaç günlük tatilinde macera yaşamaktır. Bunun için de önce Edgar ile arkadaşlık kurar. Edgar’ın hayranlığını ve güvenini kazanmıştır. Bu yakınlık çocuğun annesi ile de sık sık bir araya gelmelerini sağlar. Bir süre sonra kadınla yakınlık kurmayı başarır.
Edgar ise hem yeni arkadaşının hem de annesinin değişen davranışlarını anlamaya çalışır. Anlamaya çalıştığı sadece annesi ve Baron değildir. Yetişkinleri çözmeye çalışırken, kendi içinde de büyümeye başlar. Bu süreçte artık bir sırrı vardır.
“Edgar, birdenbire kendini o bilinmeze, o büyük sırra neredeyse dokunacak kadar yakınlaşmış hissetti, bu daha önce hiç olmamıştı. Hâlâ kapalı ve çözülmemiş olsa da, çok ama çok yakınında olduğunu hissediyordu. Çocuk bu duyguyla heyecanlanarak ani ve törensi bir ciddiyete büründü. Çünkü bilincine varmasa da çocukluğunun sınırına vardığını seziyordu.”
Kitaptaki anlatımla çocukların zannettiğimizden çok daha güçlü olduğunu, sezgisel ve zihinsel olarak yetişkinlerden yeri geldiğinde önde olduğunu görebilmektesiniz. Takdir toplayan ise çocukluğun verdiği sevgi ve şefkate duyulan ihtiyaçla, çocuk gururunun inatçı duruşunun yaşattığı zıtlıkların çok iyi şekilde yansıtılmış olmasıdır.
“Bir an önce büyükannesinin evine gitmek, sıcak, aydınlık bir odada insanlarla bir arada olmak istiyordu. Gitse ne olabilirdi sanki? Dövecekler, azarlayacaklar mıydı? Bu karanlığı ve yalnızlığın dehşetini hissettikten sonra artık hiçbir şeyden korkmuyordu.”
Kitabın değindiği önemli noktalardan biri de “kadın” karakterin yaşadığı gelgitler. Kadınlık, annelik ve eş sıfatlarının yaşattığı sorumluluk ile kararsızlığın, kadını hata yapmaya meyilli hale getirebildiğini gösterebilmektedir. Daha da ilginci kadının öfkesinin veya dağınık davranışlarının gerekçelerinin de psikolojik boyutuyla ele alınmış olmasıdır.
“Önceki günden beri onun içinde giderek daha güçlü bir biçimde aynı şeyler söyleyen benzer bir duygu uyanmıştı. Fakat çocuğunun haklı çıkmasından utanıyordu. Ve çoğu insanın yaptığı gibi güçlü duyguların sıkıntısından kurtulmak için sertliğe sığınarak karşı çıktı.”
Kısa sürede okunan ve sizi içine çekecek bir kitap olan Yakıcı Sır, akıcı bir anlatıma ve iyi bir çeviriye sahiptir; okumadan geçmeyin, derim; hatta Zweig koleksiyonu yapıyorsanız, kitaplarınızın arasında bu kitap da olsun.
Yakıcı Sır
Stefan Zweig
İş Bankası Yayınları
Türkçesi: İlknur İgan
88 Sayfa, 2016