Yağmurun Gelini

“Küçük üzüntüler konuşurlar. Büyük dertler dilsizdir.”

Hani “Allah iyi insanlarla karşılaştırsın.” diye iyi dilekte bulunuruz ya işte bu romanın altında yatan mesaj budur. 1950’lerde yaşanan gerçek bir hikâye olduğunu yazar daha romanın başında söylüyor bize.

Sinan Akyüz, okuyanın içinde kaybolup gideceği bir eser daha kaleme almış. Adeta insanlığımızın durumunu sorgulatıyor. “Ben olsam yapar mıydım?” sorusu kafanızı kurcalıyor. Romanı siz okumuyorsunuz, o kendi kendini okutuyor zaten. Eserde yer verilen yöresel söylemler, romanın akıcılığına pek gölge düşürmüyor; ancak sürükleyiciliğini az da olsa olumsuz yönde etkiliyor.

“Kimi bin umutla kimi de umut nedir bilmeden yaşarmış.”

Aşkın içinde yer alınan bir dünya kurgulamak Sinan Akyüz’ün artık etiketi haline geldi. Her eserini aşkla temellendirmeyi ve de bu aşkın içindeki güçlü kadın portresini ortaya çıkarmayı ilke edinmiş biri. İlhamının kaynağını gerçek hayattan cımbızla çekip aldığı hikayeleri oluşturuyor.

“Büyük dertler dilsizdir.”

Yağmurun GeliniHenüz on yedi yaşında güzeller güzeli Delal’in Kalbi Şiyar’ın aşkıyla atarken düğün hazırlıkları devam ediyor. Davullar susmazken, Şiyar sevdiğine gerdek gecesi vereceği hediyeyi almaya sınıra gidiyor. Hükümet kaçakçılığı önlemek için sınırları mayınla dolduruyor. Şiyar bunu biliyor ama nafile, o hediye kesin alınacak. Hediyeyi getiren kaçakçının adamı maalesef mayınlı arazide yaralanıyor. Herkes kaçarken gönlü büyük Şiyar bu duruma sessiz kalamıyor. Nitekim adamı kurtarayım derken sınır askerleri tarafından vuruluyor.

Düğün günü Delal için ölüm günü oluyor. Şiyarsız bir hayatı kendine yediremeyen Delal, ölümü deniyor. Madden ölümü yaşamasa da töre ona manen ölümü tattırmayı emrediyor. Önüne iki seçenek düşüyor Delal’in. Ya sevdalısının kardeşiyle evlenecek ya da köyden uzaklaşıp tanımadığı birinin evini yurt edinecek.

Kaçıyor Delal. Bilmediği bir yeri evi, tanımadığı insanları ailesi belliyor. Zaman herkese acımasız davranırken kader Delal’in yüzüne bu kez gülüyor. Bir daha yaşayamam dediği aşkı, kaderi tekrar önüne çıkartıyor.

Kilis’ten Suriye’ye uzanan, törenin işlediği bu topraklarda yaşananları okurken acıları ve ayrılıkları derinden hissedeceksiniz.

Yağmurun Gelini
Sinan Akyüz
Alfa Yayınları
333 sayfa, 2017

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir