Teklifinizle İlgilenmiyorum

Bulmak değil, aramak peşindeydi bu kalem. Varış yerine değil, yolculuğun kendisine düşkün. Tabaktaki yemeği değil, o tabağın durduğu sofrayı görüyor. Balığı değil, denizi.

Başar başarır, kıvrak anlatımına hayran olduğum bir yazardır. Bu kitabında da dans ederek okuyucuya oluşan cümlelerini okumak mümkün. Teklifinizle ilgilenmiyorum kitabında 9 adet öykü bulunmakta. Cümlelerini mizah ile süslese de her öykünün altında yazan hüznü ve dramı yüreğinizde hissetmenizi sağlıyor. Her kesimden birilerinin sesi olmuş Başarır, içinde ki duyguları anlatırken hem gülümsetiyor hem hüzünlendiriyor. Her bir öyküde farklı bir duyguyu ele almış.

İlk öyküsü “Seher”. Kocaları tarafından aldatılmış olabileceğini düşünen iki kadının konuşması ile başlıyor. İki kadın, iki farklı duygu karmaşası…

“Gülten, aynısı kendi başına gelse nasıl hissedeceğini, Tarık’a neler yapacağını, onu nasıl rezil kapaze edeceğini detaylarıyla anlatıyor.
Aldatılmak? Mmmm, bu öfke.
Aldatılmak ve herkesin bunu bilmesi? Oooo, bu öldürme arzusu. İntikam talebi. Bütün malvarlığını alıp, donuna kadar soyup kapının önüne koyma planları. Savaş. İntikam.

Onu dinlerken, aslında sadece kendimi düşünüyorum. Cüneyt sıvıştığından beri tam olarak ne hissettiğimi bulmaya çalışıyorum.
Kırgınlık?
Kızgınlık?
Endişe?
Bilmiyorum.”

Kitaba adını veren “Teklifinizle İlgilenmiyorum”ise çok enteresan bir öyküydü. Eytan, erkek ve kadın olarak iki farklı karakter. Aynı isimdeki bu kişiler farklı zamanlarda Reha Bey’in egosunu okşayarak başa çıkamayınca tehdit ederek bir anlaşmaya varmak istiyorlar. Bütün kirli çamaşırların ortaya döküldüğü bu konuşmalarda aslında Reha Bey’in içinde birikmişlerine şahit oluyoruz. Sonu ise şöyle bir silkeliyor insanı.
Aslındaher insan biraz Reha Bey gibi. İçimizde saklamaya çalıştığımız duyguları elbet bir Eytan gün yüzüne çıkaracak. Buna ne kadar kayıtsız kalabileceğimiz ise yine bizim en derine ittiğimiz duyguların yavaş yavaş gün yüzüne çıkmasına bağlı.

Başar Başarır’ın yazdığı bu kitaptaki öykülerin hepsi bizim yaşadıklarımız ve gördüklerimizden ibaret. Bu karakterlerin yaşadıklarını kara mizahla ele almış, içindeki duyguları yakalamayı okuyucuya bırakmış.Kısa öykülerle durumu yazıp duyguları anlatmak zor bir iş. Hele de bunu okuyucuya aktarmak daha zor. Ama yazar, bunu layıkıyla yapıyor. Genç, yaşlı, çocuk demeden hayatın bir ucundan tutup çıkardığı insanları görmemizi sağlıyor.Atasözleri, deyimler tam zamanı diyerek araya sıkıştırdığı argo sözcükleri ile konuşma dili ile yazım dilini birleştirerek anlatmış. Okurken bütün zaman kiplerini kullandığını görebiliyoruz, hepsinin kendine has bir anlatımı var öyle ki araya masal tadında bir öykü bile sıkıştırmış yazar.

Teklifinizle İlgilenmiyorum“Falcının kulübesi derme çatma, eğri büğrü bir yapı. Erkeği dişisinden kurtulmuş menteşeler, yıkılmak üzere ağır mı ağır bir kapı. Ağır kapının ipini çektiler. Menteşeler kanatlandı, kapı önlerinde tüy gibi savruldu. Melekler tuttu bu yana, şeytanlar koydu öte yana. Arkasından dar bir geçit açıldı. Dar geçitten geçtiler. Buhurdana üflediler. Topal kargayı selamladılar. Karga ayağına batan dikeni çıkarmaya çalışıyordu. Durup Adem’e baktı, Havva’ya baktı, sonra döndü işine baktı.”

Her bir öyküsü ayrı bir güzeldi. Hepsinde yürek burkan bir hüzün vardı ama araya sıkıştırdığı esprili anlatımı olmasaydı elimde insan acılarından, çaresizliğinden, kaybolmuşluğundan başka bir şey kalmazdı. Okurken güldüren, gülerken düşündüren bir yazar okumak istiyorsanız aradığınız kitap budur. Ve kitabın 2014’te Cumhuriyet Gazetesi tarafından düzenlenen 69. Yunus Nadi Ödülü’ne layık görüldüğünü de bildirmek isterim.

Teklifinizle İlgilenmiyorum
Başar Başarır
Can Yayınları
180 sayfa, 2013

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir