Tanrı’nın Psikopat Çocukları

”Bazen insanlar, içlerinde bir ses duyarlar. Kimleri bunu Tanrı’nın sesi zanneder. Oysa konuşan yalnızca şeytandır.”

Nefes kesen olaylar dizisi; avukat olan Frank Pauly’ye, kaçırılan 6,5 yaşındaki kızı Rachel’in görüntülerinin de olduğu bir DVD’nin ulaşması ile başlıyor. Kim olduğu belli olmayan kişi, görüntülerdeki notta, eğer onların istediği şeyi yapmaz ise, kızını yakacaklarını söylüyor. Fidyecilerin Frank’ten yapmasını istedikleri şey ise insanın kanını donduracak cinsten bir şeydir ; eskiden bir davada beraber çalıştıkları Benjamin Starling’i öldürmesini ve sağ işaret parmağını kesip, belirttikleri yere götürmesini isterler hukuk adamından…

Ünlü psikiyatrist Richard Blake’in 9 yaşındaki oğlu okuldan eve dönerken kaybolmuştur. Richard’a ulaşan DVD’de küçük çocuğun görüntülerinin yanısıra yer alan notta ise, eski doktor Cedrick Windom’un öldürülüp sağ işaret parmağının kesildikten sonra belirtilen yere götürmesi istenir.

Frank kendisinden istenenleri kendi yöntemleri ile çözmeye çalışırken, Richard polise gidip başına gelen tüm olayları anlatıyor. Tam da bu aşamada devreye emniyet teşkilatı ile FBI dahil oluyor. Ellerindeki tüm ipuçlarını değerlendirmek ve fidyeciye tuzak kurmak isteyen emniyet güçleri, nasıl olduğunu anlayamadıkları bir şekilde, suçluyu ellerinden kaçırıyorlar. Fidyecinin ardında bıraktığı parmak izleri için yapılan araştırmadan çıkan sonuç ise emniyet teşkilatını, yıllar önce kızına tecavüz edip öldürmekten suçlu bulunmuş olan adamı öldürdüğü için müebbet hapse mahkum olan baba Charlie Wilson’a götürür…

Geçmişte yaptığı bir hata yüzünden bir kişinin ölümüne sebebiyet vermiş olan ajan Martin’in bulduğu tüm ipuçları olayı çözmeye çalışan yetkilileri geçmişe götürmekte, yaşanıp üstü örtülen bir çok kötü olayı olayı da birbirine bağlamaktadır. Ancak hepsi bir yere kadar gidip tıkanan ipuçları, kaçırılan çocukların bulunmasında hiçbir işe yaramaz iken, yaşanacak bambaşka bir kaçırma vakası, tüm olayların seyrini değiştirecektir.

”On beşimde çok fazla fikrim olduğunu keşfettim. On sekizimde fikirlerimin asla değişmeyeceğine inandım. Yirmi birimde fikirlerim için öleceğime… Otuzuma geldiğimde fikirlerimin bomboş olduğunu anladım ve yaşamadığım zevklerin peşinde koştum. Kırkıma gelince bana olgunlaşmamışsın dediler. Keşke hep ergen kalsaydım. Hayat şarap gibi değil ki yıllandıkça tatlansın. Hayat bira gibidir, soğukken içersin. Ve en tatlı günahları yıllanmadan işlersin!”

Kitabın sayfa sayısı göz korkutsa da, elinize aldığınızda her sayfasında heyecanı hissedip elinizden bırakamayacağınız bir kitap ‘Tanrı’nın Psikopat Çocukları’. Birçok olay ve ipucunun bir arada yer almasına rağmen kafanız karışmıyor, aksine beyin jimnastiği yapıyorsunuz bu kitabı okurken. Yazarın yarattığı karakterler, olay örgüsü, güncel olaylara yaptığı göndermeler oldukça başarılı. Kitapta bahsi geçen birçok olaylar/kişiler var ki (ABD iç savaşı, Martin Luther King, Delta Blues Kralı Robert Johnsan’ın hikayesi, Ku Klux Klan, ABD zenci düşmanlığı) tam da not alıp araştırma yapılacak türden ilgi çekici içerikteler.

Kitabın yazarı olan Alein Kentigerna hakkında yaptığım araştırmalarda ise hiçbir bilgiye ulaşamadım. Belli ki gerçek kimliğini gizlemek istediğinden nereli olduğunu, kısa hayat hikayesini vs. ne kadar merak etsem de, tek ulaşabildiğim yazdığı diğer kitaplarına ait bilgiler oldu. Akılcı ve sizi zorlayacak polisiye gerilim tarzı kitaplar seviyorsanız, bu yazarın en az bir kitabı ile tanışmalısınız derim ben.

Çünkü bu hikaye cennette yeri olmayanlar için. Giysilerinizi bırakın. Gittiğiniz yerde hiç üşümeyeceksiniz!

Tanrı’nın Psikopat Çocukları
Alein Kentigerna
Panama Yayıncılık
648 sayfa, 2017

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir