Süper İyi Günler

Bugün 3 Aralık Dünya Engelliler Günü. Kitabımın bugün bitmesi ve yorumlamasını bugün yapıyor olmam hoş bir tesadüf oldu. Zira bugün sizlere bahsedeceğim kitabın kahramanı da otizmli bir çocuk olan Christopher Boone.

Dürüst olmam gerekirse ‘Süper İyi Günler’i okuyana kadar otizm hakkında hiçbir şey bilmiyordum. Ülkemizde otizmli bireyler için ciddi çalışmalar yapan Türkiye Otizm Vakfı’nın televizyonlar aracılığı ile bizlere duyurduğu yardım kampanyalarını ve ünlülerin bu yardım kampanyasına destek olmak için hazırlamış oldukları videoları sosyal medyada izlerdim ve en fazla cep telefonumdan 5290 a TOHUM yazıp gönderir ufakta olsa bir katkıda bulunurdum. ( Evet burada özellikle kampanya detaylarını verdim. Belki yazıyı okuduktan sonra sizde ufak bir katkıda bulunmak istersiniz diye düşündüm 😉 )

Kitabımı bitirdikten sonra şunu fark ettim. Bazen dışarıdayken gördüğüm inleyen, bağıran, kendisini yerlere atmak isteyen çocuklarda belki otizm hastasıydı. Onları görünce ne olduğunu anlamazdım, biraz üzülür, ailelerine sabır dilerdim. Ama şimdi daha bilinçliyim. Bugün otizmli bir bireye denk gelsem neler olduğunu, ne düşünmem gerektiğine dair bir fikrim var. İşte dünyama böyle yepyeni pencereler açan kitaplara bayılıyorum. Bu sebepten size bu kitabı şiddetle tavsiye ediyorum. Yeni yıl geliyor kitap okumayı seven dostlarınıza hediye almayı düşünüyorsanız kendinizle birlikte onlara da bu kitabı alabilirsiniz.

Kitabın konusundan biraz bahsedecek olursam… Daha öncesinde de belirttiğim gibi kahramanımız Christopher otizmli bir birey. Dünyayı bizim gördüğümden bambaşka bir şekilde görüyor. Misal bizim bir manzaraya baktığımızda gördüğümüz yeşil alan, duyduğumuz huzur; onun için orada kaç ağaç, kaç inek ,kaç ev olduğundan ibaret. Hatta bize 5 yıl sonrasında o manzarayı hangi tarihte gördüğünü, ineklerin sayısını, üzerindeki desenleri, renklerini söyleyebilecek bir beyne sahip. Bilgisayar gibi. Bu yüzden duygusal yönlerini dışa vurması pek mümkün değil. Eğer bir konuda doğru bir cevap almak istiyorsak ona doğru ve net sorular sormamız gerekiyor. Mimik ve jestlerimize bir anlam veremiyor. İyi ya da kötü ne isteyeceksek doğrudan söylememiz şart. Bizim gibi dolaylı düşünüp, dolayı cevaplı vermesi yine pek mümkün değil.

Okulda özel eğitim alan Christopher ,bir gün karşı komşuları Bayan Shears’ın köpeğini bahçede tırmıkla öldürülmüş olarak bulur ve bu cinayetin peşine düşer. Peşine düştüğü bu cinayeti aydınlatmak için dedektifçilik oynarken istemeden de bir takım şeylere şahit olur ve ailesinin bazı gerçeklerini öğrenir. Bundan sonrası Christopher ve ailesi için çok zor olacaktır.

Siz bu kurgu içinde merak içinde hızlıca sayfaları çevirirken yazarımız da bir yandan otizm nedir, davranış farklılıkları nelerdir, neyi neden yaparlar bize anlaşılır bir şekilde bunları açıklamakta. Yalın ve açık diliyle, sürükleyici kurgusuyla elinizden bırakmak istemeyeceğiniz bir kitap J

Peş peşe 5 kırmızı araba görüp ‘Süper İyi Günler’ geçirmenizi diliyorum 😉

Keyifli okumalar.

Süper İyi Günler
Mark Haddon
İş Bankası Yayınları
289 sayfa

Gamze Taşın
Kitap Cafe
https://www.instagram.com/aylak_kiz/

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir