Sufi Gözüyle Kadın

Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Emekli Öğretim Üyesi Olan Süleyman ULUDAĞ’ın araştırmaları sonucunda derleyip hazırladığı Sufi Gözüyle Kadın, İslamiyet’ten günümüze Kadının, İslam dünü ve tasavvuf düşüncelerindeki konumunu açıklamaya çalışmıştır.

sufi1Yazar, “Geleneksel kadın, Türk kadını, Avrupai kadın, çağdaş kadın, feminist kadın, özgür kadın, Müslüman kadın, bugün savunulan başlıca kadın türleridir. Kadın konusunu çeşitli açılardan inceleyen bu tür farklı, hatta birbirine zıd görüşlerin ileri sürülmesi, konunun daha iyi anlaşılması bakımından esas itibariyle faydalı ise de bazen kavram kargaşasına yol açtığı için sakıncalı ve hatalı da olabilmektedir. Kadın konusunda kimin, neyi ne adına, niçin ve ne maksatla savunduğu iyi bilinmelidir. Aksi halde İslam’la ilgisi bulunmayan bir takım görüşler İslam’a mal edilebilir” der önsözünde. Gerçekten de günümüzde çeşitli hurafelerle kadınlar İslam dini içerisinde karalanmaya da çalışılmaktadır. Kadınların, Takva düzeyinde kadının değerlendirilmesi, Tarikatlarda kadının yeri, erkek sufilerin gözüyle kadın gibi çeşitli boyutlarda ele alındığı bu kitap belki de bu karalamalara ışık tutarak, kadına gerçek hakkını vermede bir nebzede olsa yol göstermektedir.

Yazar’ın özellikle üzerinde durduğu bir konuyu belirtmeden geçmek istemiyorum. “Aslında bir kadını kadın olduğu için ayıplamak, onu kadın olarak yaratan Allah Teala’yı ayıplamak anlamına gelir ve bunu ancak aklen ve fikren nâkıs, mantıken zayıf kimseler yapar.”

sufi2Kitapta üzerinde durulan ilk konu ‘kadından nebi” olmasıdır. Bu konuda farklı görüşlerin yer aldığını belirten yazar, şu detayla bunun mümkün olduğunu bize göstermektedir. “.. oysa kadından nêbi (nebiyye) olacağı konusunda Kur’an’ın görüşü açıktır. Bu konuda Allah’ın beyanı tereddüte yer vermez. Yüce Allah ‘İshâk’ın annesine oğlu olacağını müjdeledik.’ ( Hûd, 11/71) diyor, ‘Musa’nın annesine vahyettik.’ (Tâhâ,20/38, Kasas,28/7) diyor. Ona ne yapması lazım geldiğini söylüyor. Bu, kesin bir bilgi veriyor. ‘Arıya vahyedilemsi’ gibi bir vahiy değil bu, buradaki vahiy nübüvvetle eş anlamlıdır. Hak Teala, Hz Meryem’e melek gönderiyor , melek onunla konuşuyor (Meryem, 19/17-21), Melek ancak nebîlere gelir. ‘Senden önce ancak erkekleri resul olarak gönderdik.’(Yûsuf,12/109; Nahl,16/43) ayeti kadından resul olmaz anlamına gelir. Evet resûl olmaz, ama nebî olur. Ümm-i İshak, Ümm-i Mûsâ ve Hz. Meryem peygamberdirler.”

Kitapta kadına önem veren ve kadından uzak durmaya çalışan farklı musavvıflardan alıntılarda bulunmaktadır. Tarikatların bir kısmında kadınların aktif olarak yer aldığı bazılarında ise asla giremedikleri, kadınlardan erenlerin olduğu gibi bilgi ve görüşlere de yer verilmiştir.

sufi3Günümüzde de sıklıkla tartışılan bir konuda kadından İmam olur mu olmaz mı? Bu konuda Hadis’i şeriflerden ve ulemadan görüşler belirterek kadının imamlığı netleştirilmiştir.
Kitabın üzerinde durduğu temel nokta ki bu konu Kur’an’da da yer almaktadır; Üstünlüğün ancak takva ile olabileceği, İman ve ibadet konusunda ‘müslümanların’ sorumlu kılındığı yani burda kadın ve erkeğin ayrımı olmadığı belirtilmektedir.

Kitap benim için ilginç detay ve bilgilerle doluydu. İlgiyle okudum.

Sufi Gözüyle Kadın
Süleyman Uludağ
İnsan Yayınları,2014

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir