Sırça Köşk

Sabahattin Ali Türk edebiyatında öykücülüğün köşe taşlarından biri. Ne yazmış olursa olsun tartışmasız büyük bir okur kitlesine sahip olmuş. Peki nedir yahu bu adamı bu kadar okur kılan nedir bu hayranlık? Benim için tartışmasız eserlerinde Anadolu insanını anlatışındaki orjinalliktir. Yani ne eksik ne fazla tam yerinde tasvirleri var eserlerinde. Ne göklere çıkarmış ne yerin dibine sokmuş. Olduğu gibi tüm çıplaklığıyla anlatmış.Anadolu insanı onun öykülerinde ete kemiğe bürünüp tam bir gerçeklikle hayat bulmuştur.Öykülerinde genelde Anadolu insanını parasızlık, yol, su eğitimsizlik, sağlık sorunlarına değinmiştir.

Gelelim Sırça Köşk kitabına; Bilenler bilir kitap 1947’de basılmış daha sonra tekrar toplatılmış. Kitabı okumadan önce ne olabilir ki kitapta bu kadar dikkat cekmiş, satıştaki kitap toplanmış bir anda diye düşünürdüm. Ama kitabı okuduktan sonra daha iyi anladım. Sırça Köşk iktidar sahiplerini. Devlet yapısını eleştiriyor. Hem de öyle güzel eleştiriyor ki o dönemde birilerine batmış demek ki kitap toplatılmış.

Hikayenin bir kısmı şöyle;

Gel zaman git zaman üç arkadaşın elebaşılığında sırça köşk kurulmuş, kurulması yetmemiş üzerine kat çıkılmış. Üç arkadaş halktan kendi hizmetlerini görecek olanları da seçmiş, yani, her şey yolundaymış Nasıl olsa halk çalışıp didinip doymak bilmeyen Sırça Köşk’ü beslemekteymiş. Ama gel zaman git zaman halkın verecek bir şeyi kalmamış ve Sırça Köşk’ten çıkan emir şunu buyurmuş: Herkes kendi elindeki son koyunu verecek… Çünkü yalnızca onlar kalmış… Halk elindeki son koyunları da kızgınlıkla sırça köşke vermiş vermesine ama isyan da yakınmış… Üç tembel arkadaşın elebaşısı ortalığı sakinleştirmek için sırça köşkün içinde yaşayanlar için kebap yapılan koyunların kellelerini halka dağıtmış. Kellelerin birinin dili, birinin gözü, birinin de beyni yokmuş. Halktan biri “Böyle başın da bana lüzumu yok” diyerek, boynuzundan tuttuğu kelleyi fırlatmış sırça köşke…

Sırça Köşk’ün son cümlesi de : “…günün birinde nasılsa böyle bir sırça köşk kurulursa, onun yıkılmaz, devrilmez bir şey olduğunu sanmayın. En heybetlisini tuz buz etmek için üç beş kelle fırlatmak yeter.”

Kitapta Sırça Köşk dışında 3 masal ve 13 kısa öykü daha bulunuyor.

Keyifli okumalar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir