Ruhi Mücerret

“Kaç yaşında olduğunu bilmeseydin, kaç yaşında olurdun?” diye sormuş zamanın birinde Satchel Paige. Eğer Ruhi Mücerret olsaydım bu soruya “100 yaşımdayım yeni doğdum,” derdim belki de. Araya da “Rek-lam-lar”ı alarak.

Efendim, Ruhi Mücerret bolca reklam içermektedir. Dizi arasındaki reklamlara tahammül edemeyen insanoğlu kitabı okurken ne düşünür bilmiyorum. Bildiğimse yazar, komple, komplo teorilerine maruz kaldığımızın işaretini, üzerini reklamlarla örtüp altından ciddi uyarılarda bulunarak vermiş. Kitabı bitirince doğrudan markete koşabilir ya da bir süre market görmek istemiyorum da diyebilirsiniz.

Ruhi Mücerret, 100 yaşında ve Türkiye’nin son savaş gazisidir. Ata yadigarı olarak milletçe kabul edilip hürmet görmektedir. Kendi halinde bir hayatı vardır. Bir de Kurtuluş Savaşı Günleri takvimi. Her şehrin gününe giderek konuşma yapmakta ve gaziliğinin hakkını vermektedir. Kalan günlerde ise evde oturmak veya camiye gitmek gibi ihtiyarlığının elverdiği dinçlikle hayatını sürdürmektedir. Ruhi Mücerret’in sıradan hayatı Civan Kazanova ile tanışınca değişir. Bu genç adam Ruhi beye müthiş bir saygı duymakla birlikte diğer yandan da ona karşı derin bir sevgi ve mahcubiyet içindedir. Çünkü Ruhi beyin ömrünün son deminde başına gelenlerin yegâne sebebidir. O sebep ki yeğeni Ozan’ı hayata döndürür. O sebep ki geçmişini baştan yaşama ve değiştirme şansını verir. O sebep ki ölümü yeniden öğretir. Civan hem her şeyin sebebidir, hem de her şeyin bedeli olan kişidir. Bir de masumluğu adında kalmış Masum Cici vardır. Tüm olayların yönetmeni hatta senaristi. Kitabın sevdiğim karakteri Avni Vav; bu 85lik delikanlının zeki ve felsefik konuşmalarının beni mest ettiğini söylemeliyim.

Ruhi Mücerret, mizah içine hayatın gerçeklerinin gizlendiği, sıklıkla altını çizdiren cümlelere sahip; güldürürken düşündürme görevini yerine getirirken, diğer yandan da “ben olsam ne yapardım?” diye kendinize soru sorduran kitap. Kitapta yer alan olaylara baktığınızda günümüzde insanlar üzerine yapılan psikolojik ve sosyolojik baskıyı, farkında olmadan içinde yaşadığımız ve alet olduğumuz mason yönetimin etkilerini hafifleterek okuyucuya aktarmıştır. İlk başta eğlenceli bir kitap izlenimi verse de ağlanacak halimize güldüğümüzün resmidir.

Beyin fırtınası yaşatıyor.
Kitabın iki ana karakteri Ruhi Mücerret ve Civan Kazanova, içsel sesleriyle olayı okuyucuya anlatıyorlar. Anlatımda ise okuyucuyla doğrudan konuşarak bunu yapıyorlar. Her iki kahramanın konuşmaları ayrı iki bölüm ile ele alınmıştır. Olayları iki kişi gözüyle tekrar okuyarak farklı iki yorum çıkarabiliyorsunuz.

“Yılda bir kere, kurtuluş günlerinde düzenli olarak buluştuğum kimseler, her defasında onlara müthiş bir sürpriz yapmışım gibi tuhaf tuhaf gülüyorlar. Ayrılırken de, son kez görüştüğümüzden emin bir şekilde helalleşerek bana veda ediyorlar.”
“Kör kuyuya düşerken insanın düşünecek çok vakti oluyor sevgili okur. Mezarlığın altını üstüne getirmiştim. Ruh ikizimin iskeletini uyandırıp kafatasını yolun kenarına attım. 100 yaşında bir gazinin beynini kumar masasına sürdüğüm yetmiyormuş gibi kendi ruhumu da şeytana satmıştım.”

Ruhi Mücerret, Murat Menteş’in 2013 yılında yayınlanan romanıdır. Yazarın 2009’da yayınladığı romanı Korkma Ben Varım, Türkiye Yazarlar Birliği roman ödülünü almıştır. Yazarın birçok şiir kitabı ve romanları da bulunmaktadır.

Ruhi Mücerret
Murat Menteş
April Yayıncılık
320 sayfa, 2015

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir