Panik Yok! Ben Kanserim
Özge Günaydın, başarılı bir iş kadını, iyi bir anne, sevilen bir dost, bir ressam… gibi birçok ünvana sahip olan bir Kadın’dır. Üreten, seven, çalışan, gülümseyen bir İnsan’dır. Bundan birkaç yıl öncesine kadar ünvanları ile yaşarken, meme kanserine olduktan sonra ise kadın ve insan yönüyle yüzleşmek zorunda kalmıştır.
Özge Günaydın, kitabını üç bölümde ele almış olup ilk bölümünde kanser olduğunu öğrendiği andan itibaren iyileşme sürecine kadar olan zaman diliminde yaşadıklarını, kendi gibi kanser hastası olan kişilere öneriler halinde anlatmaktadır. Her önerisini ise ayrı başlık altında detaylandırmıştır.
İkinci bölümde ise yazarın yakınları, “hasta yakını” olarak kendi duygularını ve hastalık sürecinde yaşadıklarını paylaşmıştır.
Üçüncü bölümde ise yazarın, tedavi sürecinde yaptığı ve moral bulduğu, resim, heykel çalışmalarının fotoğrafları yer almaktadır. Her fotoğrafta ise hangi gün ve neden yapıldığını anlatmakta, konuyla ilgili öneri vermektedir.
Yazarın kitap genelinde üzerinde durduğu konu “kanseri bir grip gibi kabul etmenin” ve onunla yaşamayı öğrenmenin gerektiğidir. Kanser sebebiyle yapılan kemoterapi ve radyo terapi seanslarında moralini yüksek tutmak için hastalıktan ziyade, hobilerine ve kendini mutlu eden detaylara odaklandığını dile getirmiştir.
Beni etkileyen bölümlerden biri, çocukluktan itibaren piyano çalan yazarın, geçirdiği ameliyattan sonra sol kolunu kullanamayacak olması sebebiyle müzik hocasının ve arkadaşının desteğiyle notaların sağ eline göre düzenlenmesi ve piyano çalmaya devam etmesidir. Çok hasta böyle durumlarda hayata küserken, Özge hanım yaşantısına, sevdiği şeyleri yapmaya devam etmenin yolunu bulmuştur.
Dikkatimi çeken bir konuda genelde hastalık durumlarında hastaya psikolojik destek verilirken, Özge hanımın bunu yakınları için de yapılmasını sağlamasıdır.
Tedavi sürcsi içinde şükretmeyi ve kendi için yaşamayı öğrenen, hastalara da bunun başlarına gelen kötü bir olay olarak değerlendirmemelerini söyleyen Özge hanımın, olumlu bakış açısı ve güçlü duruşu beni önemli ölçüde etkiledi.
Kitabıyla benzer durumda olan hastalara “her kanser hastasının kendine özgü olduğu”, bu sebeple, başka hastalardan ve hasta yakınlarından gelecek olan önerileri dikkate almamalarını, mutsuz olan ortam ve konuşmalardan uzak durmalarını; iyileşmeye ve Tanrı’ya olan inançlarını kaybetmemelerini önerdiği çok sayıda paylaşım bulunmaktadır.
Kanser hastası olan veya yakını olan kişilerin bu kitabı okumalarını mutlaka öneririm.
Akıcı ve sade bir anlatımla yazıldığı için de kısa sürede bitirebileceğiniz bir kitaptır. Kitapta birkaç yerde basım hatası bulunmaktadır.
Kitabın geliri Senoloji Derneğine bağışlanmıştır.
Panik Yok! Ben Kanserim
Özge Günaydın
Yediveren Yayınları
184 Sayfa, 2017