Olağanüstü Bir Gece

Dördüncü Zweig kitabım. Her birini de buraya yazıyorum. Ayşe’nin Zweig yolculuğu gibi bir şey oldu. Azimle hala Satranç’ta aldığım tadı arıyorum. İlk olarak ondan başlamasam zaten diğer kitaplarına şans vermezdim. Ama inatla okumaya devam ediyorum. Gerçi dilini mükemmel kullanışı, insan ruhuna ait içimizde hissettiğimiz ama dile dökemediğimiz şeyleri anlatabildiği için de asla bırakamayacağım.

Bu kitap ise okuduğum diğer iki kitaba nazaran daha iyiydi. Benim Zweig ile ilgili iki problemim var. Birincisi kadınları hiç tanımaması. Her kadının zayıf, iradesiz, aptal ve gülünç derecede şaşkın olduğunu düşünmesi. Bu yüzden olağanüstü bir gece kitabındaki karakter erkek olduğundan biraz daha rahat okuyabildim. Yazarla ilgili ikinci problemim ise bu şahane yeteneğini, dili kimsenin kullanmadığı gibi kullanabilmesini kötüye harcaması. Böyle güzel bir beceriyi basit ve sıradan konularla harcıyor bence.
Satranç’ı sevmemin bir nedeni de buydu sanırım. Hem insani bir konuya ve işkenceye değiniyordu hem de bir insanın kitaba, okumaya ve çaresizlikten bilgiye duyduğu ihtiyacı muhteşem aktarıyordu.

Olağanüstü bir gece kitabında konunun tamamen işe yaramaz olduğunu söyleyemeyeceğim elbette ama yine de daha çarpıcı şeyler yazmak varken bu tarz şeyleri okumak biraz sinirimi bozuyor. Canı sıkıldı diye hırsızlık yapan zengin bir züppenin insani hisleri tekrar hissetmesiyle sevinmesini ancak Zweig’ın yazımı olduğu için okuyabiliriz zaten. Böyle bir konuda bile altı çizilecek cümleler bulabilmem ve etkilenmem tamamen yazardandır.

Ben ideal Zweig kitaplarını buluncaya kadar kendisini okumaya devam edeceğim. Sizin önerileriniz olursa bana yazabilirsiniz.

Olağanüstü Bir Gece, seçkin bir burjuva olarak rahat ve tasasız varoluşunu sürdürürken giderek duyarsızlaşan bir adamın hayatındaki dönüştürücü deneyimin hikâyesidir. Sıradan bir Pazar gününü at yarışlarında geçirirken, belki de ilk kez burjuva ahlakından saparak “suç” işler. Böylece yeniden “hissetmeye” başladığını, kötücül ve ateşli hazları olan gerçek bir insan olduğunu fark eder. İçindeki haz dolu esrime, aynı günün akşamında onu gece âleminin son atıklarının arasına, “hayatın en dibindeki lağımlara” sürükleyecek, varış noktası ise ruhani bir uyanış olacaktır.
(Tanıtım Bülteninden)

Olağanüstü Bir Gece
Stefan Zweig
İş Bankası Yayınları
80 sayfa, 2016

Ayşe Ayhan

Hiçbir zaman bir insanı tek bir sıfatla belirlemenin doğru olduğuna inanmadım. Matematik öğretmeni, yazar, astronom, kitap yorumcusu, blogger, kahve sever, bol okur. Yazmaya değer bulduğum her şeyi kitapcafe.com da bulabilirsiniz.

4 thoughts on “Olağanüstü Bir Gece

  • 26 Mart 2018 tarihinde, saat 16:37
    Permalink

    Sevgili Ayşe Hanım, yazarın çarpıcı şeyler yazmak, okuyucuda şok etkisi bırakmak gibi bir derdi yoktur. Olağanüstü Bir Gece’deki üslup ile Satranç’daki üslubu biraz farklıdır. Zweıg’ın romanı yazdığı yıllar Modernizm’in ortaya çıktığı yıllardır ki Olağanüstü Bir Gece bu anlayışla yazılmış bir eserdir diyebiliriz. ”Dili kötüye harcıyor” gibi yanlış bir yorumda bulunmuşsunuz, belirtmek isterim ki yazar dili kötüye kullanmamış, eserinde Modernist romanların en önemli özelliği olan Bireyin karmaşık ruh halleri, Bireyin bunalımları, toplumun değer çatışmaları vs. vs. gibi hususları işlemiştir. Siz kitabı olayı, konusu güzel olsun, çarpıcı olsun, etkisinde kalayım diye okuyorsunuz galiba ama bu eser belli bir anlayışa bağlı kalınarak yazılmış bir eserdir. Roman eleştirisi değerlendirmesi yapacaksanız eğer size tavsiyem bu şekilde üstünkörü yorumlarda bulunmamanız. Roman yada öyküyü incelemek sadece olay örgüsünü incelemekten ibaret değildir. Roman incelemesinde olay örgüsü dışında birçok incelenecek husus vardır. Keyfi gibi yazara sadece olay örgüsünden eleştiri sallamak doğru bir yaklaşım değildir.

    Yanıtla
  • 29 Nisan 2018 tarihinde, saat 06:20
    Permalink

    Kitabi begen medim okumanizi tavsiye etmiyorum

    Yanıtla
  • 28 Haziran 2020 tarihinde, saat 20:49
    Permalink

    Merhabalar,

    Avusturyalı roman, tiyatro, biyografi yazarı Stefan Zweig’i ilk olarak ”Satranç” kitabıyla tanımıştım. ‘’Olağanüstü Bir Gece’’ adlı romanını da dün itibariyle bitirdim. ”Olağanüstü Bir Gece”, seçkin bir burjuva olarak rahat ve tasasız varoluşunu sürdürürken giderek duyarsızlaşan bir adamın hayatındaki dönüştürücü deneyimini anlatmaktadır. Romanda beni en çok etkileyen cümle şu iki cümle olmuştu:

    -Kendisini bulmuş olan insan dünyada hiçbir şeyi kaybetmeyecektir. Kendi içindeki insanı kavramış olan insan ise bütün insanlığı anlayacaktır.

    -Ne var ki bu satırları zaten sadece kendim için yazacaktım ve kendime bile tam açıklayamadığım bir şeyleri başkaları için anlaşılır kılmak gibi bir niyetim hiç yoktu.

    ‘’Olağanüstü Bir Gece’’ adlı romandan altını çizdiğim, en sevdiğim yirmi alıntıyı okumanız için sizinle de paylaşmak isterim: http://www.ebrubektasoglu.com/yazi/olaganustu-bir-gece-romanindan-muhtesem-20-alinti/

    Umuyorum ilgiyle okursunuz,
    edebiyatla ve sağlıkla kalın.

    Yanıtla

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir