Olağanüstü Bir Gece

7 Haziran 1913’te genç bir erkeğin kendini yeniden keşfetmesi ve kendi dışındaki insanları tanımaya başladığı gecedir. Bu tarihe kadar etrafındaki insanların varlığını görmezden gelen, duygu anlamında donukluk yaşayan biridir. Sevgilisi tarafından terk edilmek, yakın arkadaşının ölümü gibi birçok olayda duygusal bir tepkisizlik yaşamaktadır.

7 Haziran’da gittiği bir at yarışında eğlenmek adına tanımadığı birine şaka yapar. Sonrasında yaptığının yanlışlığını farkına varıp düzeltmek isterken daha büyük bir suç işler. İşlediği suç ile yıllardır farkında olmadığı duygular açığa çıkar. Suçluluk, utanç, hüzün, öfke gibi..Kendini temizlemek için ise diğer insanlara iyilik yapmaya başlar.

Burjuvazinin içinde yaşayan genç adam, gece boyunca sokaktaki hayatları, insanları ve insanların karanlık yönlerini, zaaflarını görmeye, kendiyle karşılaştırmaya başlar. Fahişe, dilenci, dolandırıcı, temizlik işçisi, baloncu ve daha birçok insanı şaşırtarak mutlu etmeye çalışırken “insanları sevindirmenin bu kadar iyi ve kolay olduğunu niçin daha önce anlamamıştım.” diye düşünür.

O gecenin sabahında ise bambaşka bir insan olarak uyanır. Sanki işlediği suçun izlerini gece temizlerken kendini de eski halinden arındırmıştır. “Farklı hisseden, farklı hassasiyetlere sahip ve farkındalığı güçlenmiş başka bir insan haline geldiğimi biliyorum.” diyen genç adam artık “Sadece kendi kaderlerini bir gizem olarak yaşayabilenlerin gerçek anlamda yaşadıklarına inanıyorum. ” düşüncesindedir.

Neydi onu böylesine değiştiren, şehvet, tutku, para, kibir, aymazlık gibi insanın karanlık yönlerini de gören, çaresizlik, utanç gibi zayıflığını öğreten, sevinç, mutluluk, paylaşım, yardımseverlik ve duyarlılık gibi yüce yanlarını hissettiren neydi? Nasıl değişirdi insan bir gecede? Bir suç nasıl olurda bir insanı temizlerdi?

“Birbirleriyle hiç ilgisi olmayan böylesine tesadüfi olayların neredeyse sönmüş bir hayatı bir büyü gibi yeniden ateşleyebileceğini altı ay önce ben ne kadar anlayacak olsaydım ancak o kadar anlayabilir zaten. Böyle birinden utanmam, çünkü beni anlamaz. Fakat bütünlükten haberdar olan biri yargılamaz ve gururdan kurtulmuştur. Onun karşısında da utanmam, çünkü beni anlar. Bir kez kendini bulmuş olan kişinin bu yeryüzünde yitirecek bir şeyi yoktur artık. Ve bir kez kendi içindeki insanı anlamış olan bütün insanları anlar.”

Stefan Zweig’in usta kaleminden çıkan Olağanüstü Bir Gece yine insanı, insanın aydınlık ve karanlık yönlerini ele alan, okudukça sizi etki altında bırakan bir kitap.

Olağanüstü Bir Gece
Stefan Zweig
İş Bankası Yayınları
69 sayfa, 2016

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir