Oğullar ve Rencide Ruhlar
“Beş yaş insanın en olgun çağıdır, sonra çürüme başlar.
Ben Alper Kamu, birkaç ay önce beş yaşına bastım. Doğum günüm yaklaşırken vaktimin büyük kısmını pencerenin önünde, dışarıdaki insanları izleyerek geçiriyordum. Hızlanarak, yavaşlayarak, türlü sesler çıkararak ve bir yerlere bakarak yaşayıp gidiyorlardı. Bir gün onlardan biri haline geleceğimi düşünmek beni hasta ediyordu. Ne yazık ki bundan kaçış yoktu. Zaman acımasızdı ve ben hızla yaşlanıyordum.”
Alper’in bu sözleriyle başlıyor hikaye. Şimdi rahat bir koltuğa bırakın kendinizi. Zira sizi bolca gülümsetecek yer yer kahkaha attıracak, bazen hüzünlendirecek, düşündürecek, göndermeleriyle kafanızda şimşekler çaktıracak, heyecanlandıracak bu kitabı elinizden bırakamayacaksınız.
Çünkü Alper bildiğimiz çocuklardan değil. Klasik müzik dinler, klasik kitaplar okur, Freud gibi büyük düşünürleri anlamaya çalışır. Bir yerden sonra onun çocuk değil de, bir cüce olduğunu bile düşünebilirsiniz. ‘Büyümüşte küçülmüş’ ifadesi onun için yetersiz kalır. Kimine itici gelebilecek bu çocuğu ben çok sevdim zira anlamsız şımarıklar içine giren çocuklar ve çocuklarla, çocukmuşuz gibi konuşmak bana oldum olası itici gelmiştir.
Gelelim hikayeye. Annesi ve babası çalışan Alper vaktinin çoğunu evden ziyade dışarıda geçirmektedir. Mahalleden arkadaşları Burhan, Hakan, Kansız Celal, Cemalettin, Yüksel ile misket oynayıp, üst mahalleye savaş açarlar. Yine böyle günlerden birinde akşam dışarıya hava almaya çıkan Alper, istemeden de olsa bir olaya tanıklık eder. Bir cinayete… O akşam babası ile karakola ifade vermeye giderler ve bundan sonra ki tüm vaktini cinayeti çözmek için harcar. Cinayeti mahallede yaşayan bir akıl hastasına yıkıp dosyayı kapamak isteyen savcı, yoluna çıkan Alper’i bir tehdit olarak görür ve onu, cinayeti iş yerinde ‘komünist’ olarak mimlenen babasına yıkmakla tehdit eder. Artık Alper’in çözmesi gereken daha büyük bir problem vardır: Babasını tehlikeye atmadan cinayeti çözmek.
Bu noktadan sonra Alper’in mahalle arkadaşları ile yaşadıkları, aile içindeki yaşamı, cinayeti çözmek için kalkıştığı polisiye tadındaki işler vs Canıgüz’ün eşine az rastlanır üslubuyla tadından yenmeyecek bir hal alır.
Hani bazı kitaplar vardır, okursunuz ve tez zamanda yazarın külliyatını tamamlamak istersiniz. Hah! Bu kitap öyle bir şey işte. Henüz Canıgüz ile tanışmadıysanız ve yahut O’nun bu kitabını henüz okumadıysanız fazla gecikmeyin dostlar 😉
Şimdiden keyifli okumalar 🙂
Oğullar ve Rencide Ruhlar
Alper Canıgüz
İletişim Yayıncılık
204 sayfa
Gamze Taşın
Kitap Cafe
https://www.instagram.com/aylak_kiz/