Masal Terapi

Masal Terapi
Judith Malika Liberman

Judith Malika Liberman… Kırık Türkçesiyle konuşan, konuştukça sizi içine çeken , tatlı mı tatlı, masal gibi bir masalcı. Aynı zamanda bir eğitmen birçok kişi ve kuruluşa seminerler veriyor. Konumuzla ilgisiz ama paylaşmadan geçmek istemedim.Bir seminerinde şuna yakın bir cümle kurmuş. Gelişme dediğimiz şey geçmişi unutarak ilerlemek değildir. Dün yaptığını unutarak yarınlara gidiyorsan bu bir gelişme değil sadece ileriye doğru yapılan bir harekettir. Gelişme iki yönlüdür. Geçmişle ve gelecekle… Liberman’ın internette, konuşmalarının yer aldığı videoları var. İzlemenizi tavsiye ederim.

Kitabımıza gelecek olursak… Bizlere pusula olsun diye masallardan derlediği bir eser. Masal Terapi’nin içinde onlarca masal var. “Kendini bir yol ayrımında bulduğunda, kararsızlık yaşadığında, ruhun yolunu kaybettiğinde kitabını çantandan çıkar. Rastgele bir sayfasını aç ve okumaya başla… Karşına çıkan masal sana yolunu bulmanda yardım edecek.” Diyor kitabın arka tanıtımında.
Ben bugün sizler için rastgele bir sayfa açtım ve karşıma çıkan masalı okuyup sizlerle paylaştım. Bakalım ruhunuza şifa olacak mı? Keyifli okumalar ☺

“İlk Ayakkabı
İnsanların çıplak ayakla gezdiği zamanlarda, daha ilk ayakkabı icat olmamışken, sudan ve banyo yapmaktan nefret eden bir Sultan yaşarmış. On yaşındayken bir daha hiç yıkanmamaya karar vermiş ve sözü kanun olduğu için isteği yerine getirilmiş. İnsan hayatta her şeye alışırmış. Böylece teninin ve kafasının kaşınmasına alışmış, başının etrafında uçuşan sinekleri eşlikçisi olarak görmeye başlamış ve insanlar da onun bulunduğu ortamdaki keskin kokuya alışmışlar. Sultan bir gün 18. Yaş gününde nehirde bir banyo yapmaya karar verdiğini söyleyerek herkesi şaşırtmış. Bir daha banyo yapacağından umudu kesmiş olan danışmanları ve bunca zaman onu yıkanmaya ikna etmek için sebepler öne sürmekten yorulmuş doktorları bir yorum yapamayacak kadar şaşkınmış.

O gün geldiğinde Sultan büyük bir törenle nehre sokulmuş ve yarımcılarını vücudunu ovmuş, saçını kil ve çiçeklerle yıkamış, kokulu yağlarla vücuduna masajlar yapmışlar. Vücudu rahatlığın ne demek olduğunu unutmuş olan Sultan kendini yeniden doğmuş gibi, uzun zamandır hiç olmadığı kadar mutlu hissetmiş. Nehirde çıplak bir şekilde dikilirken birden bire, o günden sonra vücudunu tertemiz tutacağını ilan etmiş. Bu sözleri Sultan’ın banyosunu izlemek için kıyıda dizilmiş danışmanları tarafından alkışlarla karşılanmış. Sultan tekrar kıyıya çıktığında ıslak ayağı toprağa deyip çamurlanmış. “Çamur! Pis çamur, ayağım topraklandı, yine yıkanmalıyım” diye bağırmış. Ve yardımcıları onu hemen yine nehre sokup ayağını yıkamışlar.

Sultan bir kez daha kıyıya çıkmış ve ayağı yine çamurlanınca bir kez daha yıkanması gerekmiş. Danışmanları bir çözüm aramışlar. Sultan yere basmadan nehirden nasıl çıkabilirmiş acaba? İçlerinden biri kıyıdan saraya kadar kırmızı bir halı döşemeyi önermiş. Böylece Sultan ayakları kirlenmeden saraya dönebilmiş.
Ertesi gün Sultan saray bahçelerini gezmeye karar vermiş. Yardımcıları, bahçeleri büyük halılarla kaplamak için koşuşturmuş. Sultan bahçelerde geçirdiği günden o kadar memnun kalmış ki sarayın etrafındaki tarlaları ve ormanları da dolaşmaya karar vermiş. Yardımcıları Sultan’ın asil ayaklarını pislikten korumak için değerli halıları bahçelere, tarlalara ve ormanlara sermek için koşuşturup durmuşlar. Bu gezintiler günlerce devam etmiş. Sultan’ın gitmek istediği her yere halıların serilmesi gerektiğinden kısa süre içinde bütün ülke halılarla kaplanmış. Bitkilerin yetişeceği veya hayvanların otlanacağı tek bir yer bile kalmamış. Çiftçiler şikayet etmeye başlamış. Sultan’ın danışmanları tarlaları bu ağır halılarla kaplamanın, bütün ülkenin ihtiyacı olan ekinlerin yetiştirilmesini olanaksız kıldığının farkındaymış. Sultan’ın bu yeni huyu ülkeyi kıtlığa sürükleyebilirmiş ama ona karşı gelmek son derece zormuş.

Bütün danışmanlar bu soruna bir çözüm bulmaya çalışırken Sultan bir köyü geziyormuş. Köyün sokaklarında dolaşırken yanına yaşlı bir kadın gelmiş. Sultan’ın önünde diz çöküp Sultan’ın ayaklarının altındaki halıyı iki daire şeklinde kesmiş. Sultan’ın bir şey söylemesine, muhafızların araya girmesine fırsat kalmadan kestiği halı parçalarını dantelle Sultan’ın ayağına bağlamış. Sultan önce şaşırmış sonra nereye giderse gitsin ayaklarının çamurdan korunduğunu görerek sevinmiş. Bu zekice buluş sayesinde Sultan’ın ayakları temiz kalmış ve tarlalar yeniden ekin yetiştirmek için kullanılmaya başlanmış. İşte ilk çift ayakkabı böyle bulunmuş.”
Mesaj: Bazen bir rahatsızlıktan kaçınmak için hayatın her alanını kısıtlayan kurallar koyar veya yaşantımızda yasak bölgeler yaratırız. Korku yüzünden bir konudan, yerden, insandan veya deneyimden kaçınabiliriz.Kalkanını biraz indirdiğinde kendini daha özgür hissedebilirsin.

Doğan Novus
288 sayfa

Yazar Hakkında:
Judith Malika Liberman masal anlatıcısı, eğitmeni ve sanat terapistidir. 1978’de Paris’te doğan Liberman, günlerin ateş başında masallar anlatılarak sona erdiği bir komünde büyüdü. 14 yaşında masal anlatıcısı olmak için ilk workshop’una katıldı ve topluluklara masal anlatmaya başladı. Paris Konservatuarı’nda Giles Bizouernes yönetiminde profesyonel masal anlatıcılığı eğitimi aldı, Vendome CLIO’da sözlü anlatım eğitimlerine katıldı. Pomona College’ta tiyatro okuyarak Paris’te iki tiyatronun kurucuları arasında bulundu. Pek çok uluslararası festivale katılan Liberman sahnede, kitapçılarda, okullarda, kütüphanelerde, parklarda ve galerilerde masal anlattı. Üniversiteler ve UNESCO ile işbirliği içinde Türkiye’de masal anlatıcılığının yeniden canlanmasına katkıda bulunan Liberman İstanbul’da düzenli olarak masal anlatma geceleri düzenlemekte, masal anlatıcısı olmak isteyenler için eğitimler vermektedir. Bir Varmış Bir Yokmuş filminin senaryo danışmanlığını yapan Liberman, NTV’de haftalık yayınlanan “Masal Bu Ya” programını hazırlamaktadır. Liberman masalların içsesimizle ve birlikte yaşadığımız insanlarla bağlantı kurmamıza yardım ettiğine, dünyayı değiştirmek adına ilham verdiğine inanmaktadır.

Gamze Taşın
Kitap Cafe
https://www.instagram.com/aylak_kiz/

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir