Masal Bitti

‘Gündüz madeni işliyorum , gece sözcükleri… ’

Kendi gücünün farkına varmadan başkalarının gücüne inandığın müddetçe, ömrünü emanet ve sahte bir hayat yaşayarak geçirmeye mahkum olacaksın!

Aç Gözünü MASAL Bitti kitabı ve aslında daha da çok yazarı İKBAL BAYRAK ‘ ı tanıtmayı çok isterim.. Yazarın 2 kitabı da bana arkadaşım Şebnem vesilesi ile hediye edilmişti. İlk aldığım gün okuduğum kitabı “Kestik Diyor Yönetmen” bir gece de okudum, sonra epey bir ara ile yani 2 ya da 3 ay sonra elim Masal Bitti’ye gitti.

Ah nasıl ılık, tam içimden geçenlerin bir yansıması olmuş, hatta kitapta fark edileceği üzere konuşan rehber ses, benimde bir kaç ay önce teslim ettiğim ve 4 yıldır yazdığım kitabımda mevcut. Aynı hislerde olmamıza daha da sevinerek kitabı sindire sindire okudum. Uzun zamana yayarak keyifle, çizerek okudum. Sonra soranlar oldu ve alanlar, ve okuyanlar, ve memnuniyet duyanlar…

Kitabı anlatacağım fakat İkbal’in bir roportajından bir paragrafı eklemek istiyorum.

Nelerden korkarsınız?

Kanser olduğumu öğrendiğimde ölümden korkmadım. Çocuklarımın, yokluğumla nasıl baş edeceklerini düşünerek endişelendim sadece. Hem ölümden korktuğu için her gün kahrolmanın kime ne faydası olabilir ki! Neye katlandığımızdan da mühim olan şey ona nasıl katlandığımızdır. Ben hüzne sığınmayı tercih etmedim. Artık hiçbir şeyden korkmuyorum.

Kitap önsözü şöyle başlıyor ; Beni bu kitabın ilk adımını atmaya iten şu üç tutkum oldu; sevgiye olan düşkünlüğüm, bilgiye ve araştırmaya olan merakım ve insanların acılarına olan duyarlılığım..

Kitaptaki uyuyan güzel her sayfada kendimizle yüzleşme sahnemiz. Ve o hep konuşan özdeki iç rehber ise kendimizden ne kadar uzaklaştığımızın kanıtı. Hiç duymamayı ve kaçmayı istediğimiz tek kişi kendimiz. Bize dost biz isek yine bize düşman olan yine biziz. Önümüzden ne zaman çekileceğiz, farkındalık mühim.

Yazarın da dediği gibi Hayat tek kişilik bir merdiven. Ya aşağı bakacak korkacağız, ya da yerimizde saymaya devam edeceğiz, veyahut da büyük bir hevesle en tepedeki manzaranın muhteşem cazibesini merak ederek tırmanmaya devam edeceğiz.

Ne demiş Rene DESCARTES / Unutma sana ışık tutanlara sırtını dönersen göreceğin tek şey kendi karanlığındır.

Neden çocukluğumuzdan beri başkalarının düşüncelerine bağımlı hale geldik? Neden mi! Konuş REHBER/ Sana düşünmemen gerektiği öğretildiği için. Ve sen de korktun düşünmekten. Neden mi! Sorumluluk almaktan korktun. Düşüncelerini ifade edersen eleştirilmekten korktun. Sevilmektekten korktun. Başkalarının düşüncelerine bağımlı olmak, düşünmekten daha kolaydı çünkü.. İşte böylece mutsuzluğa da bağımlı hale geldin.

Bu kelimeler, farkındalıklar boşuna çıkmıyor bazı ruhlardan, fark edersiniz ki size dokunur, derindir. Çünkü hayatta misafirleri olmuştur ve onlarla sınavında mesajı alıp öne doğru bakmayı o merdivenden yukarı doğru tırmanmaya niyet etmiştir. Çok tanıdık olması sevgimi arttırıyor, belki de ben de mucizelerimi nefesimi fark etmekle yaşayıp, asıl hediyenin öze doğru yolculuğumda olduğunu hissedip, hatırladığım içindir, kimbilir!

Masal Bitti kitabını okuyun ve kendi masalınızda neredesiniz, ne haldesiniz yüzleşerek o adımlarda kendinizi ve herkesi koşulsuz affetmeyi hatırlayın. Affetmekle karşı taraf haklı çıkmıyor hatırlayın ki, sizin kendinize dokunan bir iyilik olacak sadece. Affetmediğin de olana demiş ki; zehiri sen içersin, karşındakinin ölmesini beklersin. İşte en güzel anlatan cümledir, bu…

Roman kurgusu içinde bize gelişim, farkındalık ve uyandırma mesajları ile hatırlatıyor kendimizi..

Asiye ‘nin iç sesi Asi, onun bu derin uykudan uyanması için ne yapması gerektiğini söylüyor.

Sizin iç sesinizin adı nedir, okurken niyet edin, benimkinin de adı var yakın arkadaşlarım bilirler bana 6 yıl önce seslenmişti. O günden beri onu arada duyar ve dinlerim..

Ego ile iç sesi karıştırmamak için okuyun, her ses iç ses değildir, iç olması için öze doğru sessizce yolculuk başlamalı.

Bu arada Ahmet Ümit için kitap; “aç gözünü, çünkü tükettiğin ömrün tekrarı yok” ve Selim İleri için ise kılavuz dediği bir kitap, Masal Bitti.

Aç Gözlerini Masal Bitti
İkbal Bayrak
Alfa Yayıncılık
324 sayfa, 2013