Kelepçe

“Büyük konuşmasın hiç kimse! ‘Böyle bir olay benim başıma gelmez!’ demesin. Asla, diye başlayan cümleler kurmasın. Hiç ummadığınız bir anda , kapkara bir çukurun dibinde bulabilirsiniz kendinizi. Tıpkı benim gibi..” diyen Beyza’ya katılmamak elbette mümkün değil… Hayat bizi neyle, ne zaman sınar bilinmez..

Kelepçe’de kimi kader mahkumu, kimi ise zaten suçun içinde olan, ortak yaşamları demir parmaklıklar olan kadınların öykülerini okuyorsunuz.

13473_cezaevi-anneleri_672054Kitap, Yeter, adında mahkumun -ki kendisi bir nevi koğuş ağası-hapishaneye gelen kadınların öykülerini onların ağzından anlatıyor size. Yani öyküselleştirilmiş gerçekleri okuyorsunuz… Bazen gerçekten uzaklaşıp farazi hayat öyküleri mi oluşturuldu diye düşündüğüm oldu.

Yazar belki de okuyucuyu çok da yaralamamak adına anlatımını yumuşatmıştır. Bazı mahkumların güle oynaya hapishaneye gelmeleri, kadın mahkumların bulunduğu hapishanenin 2 yıldızlı otel konforunda olması, hakikaten Türkiye’de mi bunlar, diye sorası geliyor insanın… Özgürlük kadar kıymetlisi yoktur ki…

Tabii kitapta anlatılanlardan beni etkileyen, orada büyüyen çocukların durumu, yazar bunu güzel yansıtmış…

Kitaptaki kadınların çoğu gazetelerin üçüncü sayfa haberlerinde okuduğumuz, belki de çoğuna ‘hak etmiş oh olmuş, Allah belasını versin, ellerine sağlık iyi yapmış’, diye çeşit çeşit yorumlar yaptığımız kadınlar…

parmakliklar-ardindaki-kadinlar-romanya-hapishane-kadin-mahkumlar-1210605Annesini öldüren şizofren kızın öyküsü, yine annesine ötenazi yapan bir başka kadının öyküsü.. önce öğreniyorsunuz ki hapishanelerde anne ve evladı öldürenlere iyi davranılmıyormuş, sonra onların hikayesini öğrenince kendi aralarına bir şekilde kabul ettiklerini görüyorsunuz.. Sonuçta herkesin kendine göre bir nedeni vardır…

En trajik öykülerden biri de ruhsal bunalıma girip kendi evladını öldüren annenin yaşadıkları…

Daha önce birçok hapishane günlerini anlatan kitaplar okumuşumdur. Karşılaştırma yapacak olursam en hafif kalanı Kelepçe’dir. Yukarıda da belirttiğim gibi öyküselleştirilmiş hali az da olsa inandırıcılığını kaybetmesine neden olmuş. Daha önce bu tür kitaplar okumamış olanlar için belki de onların kaldırabileceği bir kitap olarak başlangıç olur.

Kelepçe
Canan Tan
Doğan Kitap
146 sayfa, 2016

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir