Jantsen’in Hediyesi
Uzun süren bir okumadan sonra nihayet kitabı anlatmaya başlayabildim. Kitap açıkçası hem içerik hem de çeviri olarak akıcı bir anlatıma sahiptir. Sadece okudukça üzerinde düşünme ihtiyacı hissettim. Dileyen bir günde bile okuyabilir. Size kitabı anlatmadan önce UNİCEF’in 2015 yılında yayınladığı rapordan bir bölüm aktarmak istiyorum. Pam Cop’un kitabında anlatılanları daha iyi anlamınızı sağlayacaktır.
“Tüm dünya alındığında, en varlıklı kesime mensup 5 yaş altı çocukların % 79’u doğumda nüfusa kaydedilmektedir. Oysa yoksul çocukların ancak % 51’i bu resmi kimlikten yararlanabilmektedir. Ayrıca, kentlerde yaşayan çocukların % 80’i nüfusa kayıtlı iken kırsal kesimdeki çocuklarda bu oran yalnızca % 51’dir.
Dünyadaki çocukların en yoksul durumdaki % 20’lik diliminde yetersiz beslenme yüzünden bodur kalma ve 5 yaşına gelmeden ölme olasılığı, en varlıklı % 20’lik dilim içindeki çocuklara göre iki kat daha fazladır. Kırsal kesimde yaşayan çocuklar açısından da bu risk kentsel kesimdeki çocuklara göre daha yüksektir.
Dünyadaki en azgelişmiş ülkelerde yaşayan çocukların en varlıklı % 20’lik dilime mensup olanları arasında her 10 çocuktan 9’u ilkokula giderken en yoksullar arasında her 10 çocuktan 6’sı ilkokula gidebilmektedir. Bu eşitsizlik, orta gelir düzeyindeki ülkelerde bile dramatik boyutlar alabilmektedir. Örneğin, Nijerya’da en varlıklı hanelere mensup çocukların % 94’ü okula gitmişken en yoksul hanelere mensup çocuklarda bu oran % 34’tür. Maddi varlıkla ilgili durumdan bağımsız olarak okullaşma söz konusu olduğunda kız çocuklar geridedir. Batı ve Orta Afrika’da okula giden her 100 erkek çocuğa karşı 90 kız çocuk okula gitmektedir. Dışlanma, ortaöğretimde daha da ileri boyutlardadır: ortaöğretime devam eden her 100 erkek çocuğa karşı yalnızca 76 kız çocuk okula gitmektedir.
Ergenlik yaşlarındaki kız çocukların 19 yaşına gelmeden evlenme ya da biriyle birlikte yaşama olasılığı aynı çağdaki erkeklere göre daha yüksektir. Ayrıca, HIV hakkında kapsamlı bilgi sahibi olma açısından da kız çocukları erkek çocukların gerisindedir. Güney Asya’da erkeklerin kendilerini koruyabilmelerini sağlayacak bu bilgilere sahip olma şansı kız çocuklara göre yaklaşık 2 kat daha fazladır.”
Veriler korkutucu düzeyde. Milyonlarca çocuk yardıma gereksinim duyarken biz insanlar hangi birine yetişelim, diye düşünenleriniz olabilir. Oysa yapılabilecek “çok şey” var. İşte Jantsen’in hediyesi, bir anlamda bu “çok şey”i anlatmaktadır.
1999 yılında oğlu ölen Pam, uzun bir süre kendini yalnız ve çaresiz hisseder. Yakınlarının desteğiyle ayakta durmaya çalışır, bir yandan da Jantsen adına kalıcı çalışmalar yapmaya başlar. Oğlu adına kurulan vakıfta biriken paraları faydalı bir şekilde kullanmak ister. İşte bu sırada tesadüfen tanıştığı kişiler aracılığı ile parayı Vietnam’daki çocuklar için harcamaya karar verir. Vietnam’a yaptığı ziyaretler onu çok etkiler. Öyle ki Van adında bir çocuğu evlat edinir. Bu arada daha fazla adımlar atmak gereğine inanarak Touch A Child adında bir sivil toplum kuruluşu oluşturur. Sadece Vietnam değil, Afrika’daki çocuk köleleri de kurtarmaya girişir. Dışarıdan bakıldığında kurtarılan çocuklar belki az gelecektir ama birilerinin attığı her adım binlerce çocuğun yaşantısını etkilemektedir. En azından yasaları gözle görünür hale getiren bir etki yaratmaktadır. Pam de bu düşünceyle çalışır ve o birilerinden olur.
Kitapta Pam’in oğlunun ölümünden itibaren 2008 yılına kadar (kitabın basım yılı) olan süreçte yaşadıklarını anlatmaktadır. Kitabın bazı bölümlerinde ise ölümünden sonra oğluna yazdığı günlük ve mektuplar yer almaktadır. Pam, 1999 yılından önce sıradan sorunları olan, sıradan bir kadın ve sıradan bir çalışanken; 1999’dan sonra ise çocuklar için yaptığı çalışmalar sonucunda Pamela Anne’ye dönüşme sürecini belgesel niteliğinde bir içerikle anlatırken, hem annelik hem de kadın yanı ile yaşadığı duygusal ve düşünce değişimini de özeleştirel bir anlatımla okuyucuya aktarmaktadır.
“Evet, mevcut duruma ve işin zorluklarına şahit olmak üzücüydü. Ve çocukların hepsini kurtarmak belki de bir ömür boyu sürecek bir işti. İçimde büyüyen şüpheleri kafamdan uzaklaştırmaya çalıştım. Ne olmuştu yani? Hayatım boyunca bu işle uğraşmayacak mıydım? “
Amiee Molloy, Pam’in çalışmalarını öğrendikten sonra bazı ziyaretlerinde ona eşlik eden bir gazetecidir. Kitabı oluşturma amaçları ise daha çok insana ulaşmaktır.
Vietnam ve çevresinde yaşayan çocuklar hakkında daha fazla detay okumak isteyenler için aynı yayınevinden çıkan Somaly Mam’in yazdığı Yitik Masumiyet’i önerebilirim.”
Jantsen’in Hediyesi
Pam Cope – Aimee Molloy
Bilge Kültür Sanat
Türkçesi: Kemal Narin
303 Sayfa, 2011