İyi Geceler Bay Tom
Çocuk kitapları yazarı olan Michelle Magorian’ın, yirmi bir kitabı arasından Türkçe’ye çevrilen ilk kitabı “İyi Geceler Bay Tom” 2. Dünya Savaşı’nın başlamasıyla birlikte çocukların daha korunaklı olan köylere tahliye edilmesiyle başlıyor. Kitap, her ne kadar savaşı ve o dönemin izlerini taşısa da benim için küçük bir çocuğun kurtuluş hikâyesini anlatmakta.
“Savaş yüzünden şehirlerden tahliye edilen sığınmacılara dair duyduğu hikâyeler Willie’ye uymuyordu. Tom’un kulağına, “nankör”, “yabani” ya da “ev hasreti çeken” tabirleri çalınmıştı. Karşısındaki bu ürkek, sıska örneğe hiç hazırlıklı değildi.”
Londra’dan gelen Willie Beech, aksi ve huysuz bir ihtiyar olan Thomas Oakley’in yanına sığınmacı olarak yerleştirilir. Eşini ve oğlunu yıllar önce kaybeden Tom, insanlarla olan sıcak iletişimi kesmiş, sade yaşantısı içinde kimseye muhtaç olmadan yalnızlığı seçen bir adam. Willie ise bekâr bir annenin dini duyguları ile sürekli her şeye günah diyerek yetiştirdiği, sürekli şiddet gören, gülmenin ve koşmanın yasaklandığı, kendi düşüncelerini bile söyleyemeyecek kadar korkmuş, okuma yazma bilmeyen, çocukluğunu yaşamamış hatta 8 yaşına gelmesine rağmen bir defa bile yatakta yatmamış ürkek bir yürek.
Tom’un mecbur kalarak bu ürkek çocuğu kabullenmesi ile ikisinin hayatında da yeni bir dönem başlıyor. Tom’un merhamet ve sahiplenmenle duyguları sevgi ile birbirine karışırken, Willie’nin hakaretlerin ve şiddetin olmadığı, düşüncesini özgürce belirttiği ve yeni dostlar edinmesiyle sevmenin ve sevilmenin nasıl bir şey olduğunu öğrenmeye başlıyor. Ta ki annesinden geri dönmesini istediğini belirten bir telgraf alana kadar…
“Annesi, iyi çocuk olduğu zaman onu sevdiğini ama kötü olduğunda sevmediğini söylerdi. Ona bakılırsa, kötü olduğunda onu ne Tanrı severdi ne de başkası. Kötülük çok yalnızlık çekilen bir şeydi.”
Yüreğe dokunan bir hikâyesi var Willie’nin. Kitaptaki anne karakteri psikoloji bozuk bir kadındı, sanırım ondan nefret ettim. Hiçbir çocuğun vücudundaki çürükler şiddetten olmamalı, koşup oynayarak büyümenin bir sembolü olmalı onlar. Bu kitapta bir kez daha gördüm ki dünyaya bir çocuk getirerek sadece bir aile olunmuyor. İyi ki Tom’un yanına gönderildi dedim. Tom, herkesin kapı komşusu olmasını isteyeceği bir karakterdi. “Çocuklar sevgi ve şefkat ile büyütülür” sözünün hayata uygulayan kişiydi gözümde. Bir çocuğun yüreğindeki yaraları nasıl saracağını iyi biliyordu. Willie ile Tom’da hayata daha güzel bakmaya başladı. Birbirlerinin yaralarını sardılar diyebilirim.
“Yaralar iyileşir. Daha önce iyileştikleri gibi. Geçmesi esas vakit alacak olan, içindeki yaralar.”

İyi Geceler Bay Tom, çocuk kitabı olduğu için dili sade ve anlaşılır. Yazar her karakterin duygularını çok güzel betimlemiş. Okumak için yaş ortalaması 10’nun üzerinde gibi düşünülsede bence içinde ki duyguyu daha iyi kavrayabilmesi açısından 15 yaş ve üstü çocukların ve ailelerinin okumasını isterim.
1981 yılında yazılan ve bol ödüllü olan bu kitabın, 1998 yapımı aynı adı taşıyan filmi de var. Kitabı okuduktan sonra filmini de çocuklarla birlikte seyrettik. Kitapta anlatılan karakterler, olayın geçtiği yerler çok güzel aktarılmış. Okurken nasıl duygulandıysam aynı şekilde izlerken de duygulandım.
Kesinlikle tavsiyemdir, okuyun ve seyredin.
İyi Geceler Bay Tom
Michelle Magorian
Türkçesi: Seda Çıngay
Beyaz Balina Yayınları
404 Sayfa, 2018