Hayatın Görünmeyen Yönüne Bakan Bir Roman: Yakupyan Apartmanı
Yakupyan Apartmanı, Mısır’ da gerçek bir mekan olup 1934 yılında Ermeni milyoner işadamı Agop Yakupyan tarafından yaptırılmıştır. Yazar Asvani’ nin bu apartmanda bir dönem dişçilik yaptığı da söyleniyor. Kitap 2000 yılında yayınlandığı zaman ülkede tam bir şok etkisi yaratıp büyük tartışmalara yol açmıştır. Kitap çoğu kişiyi rahatsız etse de filmi çekilmiş ve Oscar Ödülleri’ne yabancı film dalında aday bile olmuştur. Toplumsal sorunları ele alan, tabuları yıkan böylesine değerli bir eser Avi Pardo çevirisiyle Maya kitap tarafından basıma alınmıştır.
“Çatı erkeklerinin hepsi, aşağı tabakadan bütün erkekler gibi, başkalarının yanında karısının adını anmaya utanır, ondan ‘çocukların anası’diye söz eder ve diğerleri böylece kimden bahsedildiğini anlar.”
Uzun süredir okumak istediğim bir kitap olan Yakupyan Apartmanı’nı iyi ki okumuşum demenin haklı gururunu yaşıyorum. Bu apartman Mısır’ da olduğu gibi yazarımız Ala El Asvani de Mısırlıdır. Yazarın akıcı dili, kalabalık karakterler olmasına rağmen yalın ve anlaşılabilir anlatımı ile bende apartmanın herhangi bir katına yerleştim, diyebilirim. Her birinin yanı başındaymış, bir kapı yanındaki komşusuymuşum gibi ne yaşandıysa bir bir gözlerimin önüne serildi. … Bir o kadar yakınlaşınca, başlarına gelenleri okumak, hayatlarına, geçmişlerine ve her birinin sonuna şahit olmak fazlasıyla etkiledi beni.
“Büyüleyici ve kışkırtıcı… Modern Mısır toplumuna ve kültürüne olağanüstü bir bakış.”
Hayatta en kolay şey yargılamak değil mi? Bir eşcinseli, kendi ve kardeşleri için bedenini satmak zorunda olan bir kadını, Allah’a düşkün, tüm ibadetlerini yerine getiren birinin militan olmasını, evli bir adamın dostunu, bir kapıcıyı, kısacası sizin / bizim yaşam tarzımıza, kişiliğimize, inancımıza, edebimize ters gelen herkesi, her şeyi yargılamak…. Silkelenmek, başka açıdan bakmak için buyurun Yakupyan Apartmanı’na siz de misafir olun. Bu misafirlikte kendinizi Türkiye’ de hissedebilirsiniz, söylemedi demeyin.
İnsan bütün ömrünü birini arayarak geçirebilir, bulunca da kaybedebilir.
Anlaşılacağı üzere yine eleştiriye açık bir kitaptı. İçerisin de cinsel tacize uğramış bir erkek çocuğu, patronundan daha fazla para kazanmak için bedenini kirleten bir genç kız, kadınlara karşı zaafı olan yaşlı bir zengin, tasavvuf ile büyümüş bir kapıcı çocuğu, eşini bir erkekle aldatan başka bir erkek, zaaflarına yenik düşüp dost tutan bir devlet adamı, çok zeki ve çalışkan olmasına rağmen sırf babası kapıcı diye en büyük hayalini, polis olmayı hak etmeyen yüreği kinle dolu bir genç ve bu karakterlerin kendi yaşadıkları ile birlikte yol aldıkları kişilerle yaşadıklarına ait tüm detaylar mevcut. Yazar bizlere bu apartman sakinlerinin yaşadıklarını yüreğe işleye işleye anlatırken, tabu dediğimiz şeyleri; cinselliği, eşcinselliği ve bunların islamiyet’teki yerini de açık açık ele almış.
“Neden başından söylememişlerdi? Neden sona saklamıştı general? O zamana kadar yanıtlarından ne kadar memnun kaldığını belli etmiş, sonra son darbeyi vurup şöyle demişti sanki: Yıkıl karşımdan kapıcı çocuğu seni! Polis olmak mı istiyorsun, kapıcı çocuğu? Kapıcının çocuğu polis olmak istiyor! Bunu ilk kez duyuyorum, yemin ederim!”
Bu yazılanlar bazı okuyanlara ters, çirkin gelse de ben tüm kitap severlerin sonuna kadar okumasını, bu karakterlerin yaşam tarzlarının böyle olmasına neyin, kimin sebep olduğunu sorgulamaları gerektiğini düşünüyorum. Yazar bize doğu ve batının farklılıklarını, ezenin ezilendeki psikolojisini nasıl etkilediğini, yoksulluğun nasıl ahlaksızlıklara kapı açtığını, güçlü olduğunu ispatlamak için hırstan, kibirden gözü dönen insanların nasıl en yakınını, canını fark etmediğini, adaletsizliği cesur bir şekilde ele almışken bizlere okumak, örnek almak ve üzerine uzun uzun düşünmek düşer.
Filmini de mutlaka izleyeceğim. Umarın aynı tadı alırım.
Sevgilerimle,
Yakupyan Apartmanı
Ala El Asvani
Maya Kitap
Türkçesi: Avi Pardo
2016 Baskı, 264 Sayfa
5