Havva

“Nedir ki ruh? Yüreğimde bir üşümüş serçe yaşar, yoksa o mudur?
Benimkisi nasıl bir yürek? Ve yürekteki üşümüş serçe, nasıl bir serçe? Ruhum benim. Kararsız. Korkak. Kuşkulu. Ve çılgın. Ve dargın. Ve öfkeli!”

Havva, ruhundaki sancılarla kendini bulmaya çalışan bir kadın. Berrin de kalbini iyileştirmeye çalışırken, Havva’yı kanatları altına alan bir kadın. Ikisi de Havva’nın iki ana karakteridir.

Havva, çocukluğunda yaşadığı ailevi sorunlar nedeniyle zaman içinde insanlara, sevgiye, Allah’a ve tüm manevi değerlere inancını kaybetmiştir. Çocukluğunda ona değer veren tek kişi ise Berrin’dir. Yıllar sonra karşılaştıklarında çocuklukta oluşan bu bağ ile Havva kendini Berrin’e açar.
Aslında ikisi farklı hayatlarda benzer arayışlar içerisindedir. Berrin, gittiği bir Dost meclisine Havva’yı da götürür. Havva hem bu sohbetlere hem de yine Berrin’in desteği ile pskiyatrik tedaviye devam eder. Sık sık da birlikte vakit geçirirler.

Kitapta bu buluşmaları ve meclis sohbetleri, ikisinin “kendi özünü ” bulmada yaptıkları yolculuğu, içsel çatışmalarını, Havva’nın gözünden kendine, Berrin’e ve hayatındaki diğer insanlara bakışını; Berrin tarafindan ise Havva’nın nasıl göründüğünü ve kendini dinlediği anları okuyorsunuz.

Havva’nın Dost meclisindeki “Efendi” ye karşı çatışmalı duyguları ile ‘Sevgi’yi keşfetmesini, bir yandan da sevgilisi Mehmet ile olan gelgitli ilişkisini, sorgulamalarını okuyorsunuz.

Kitap, manevi arayışları olan herkesin kendine, Havva ve Berrin’in gözüyle bakmasını sağlarken, diğer yandan da ‘Aşk, inanç, dostluk, kader, iyilik ve anne -baba olma’ kavramlarını derinlemesine irdelememizi sağlamaktadır.

Genel olarak kitap, “kişilik ” ve “inanç ” üzerine derin tahliller ile tasavvufi, felsefi ve psikolojik boyutlarda anlatımlar içermektedir.

Berrin, Havva’nın ruhunun iyileşmesini, sevgiye tutunmasını, kendine ve herkese olan öfkesini gidermesini ve önemlisi de anne babasını affetmeyi başarmasını istemektedir. Çünkü kendisi de “Affederek” iyileşmiştir.

Kitapta olayların ve kişilerin odağı Havva gibi görünsede yazar, Havva’nın hayatındaki her kişiyi farklı portreler halinde ele almaktadır. Onların da iç dünyalarını bize anlatmaktadır.

Akıcı bir anlatımla sizi yormadan kendini okutturan, naif , duygu yüklü, kendinizi dinlemenizi sağlayacak bir kitap “Havva”.

“Gözyaşı, gözyaşı sevdiklerimiz… O’nun sevgisinden var edildiklerini bildiklerimiz, O’nun ışığı söner de O’nun hükmü durur mu hiç?

Körpe gönüllerdeki ilk sevinç gibi sevdiklerimiz.. O’nun sesi kısılır da sözü duyulmaz olur mu hiç?
İlk teneffüs edilen gibi, ilk ağza alınan gibi sevdiklerimiz.. O’nun var ediciliği erişilmezdir. O’nun hükmü şaşmaz. Ve biliniz ki O, abes iş yapmaz.

O’ndan sırtını dönmemiş olanlar kurtulacaktır. Her şey hayrınızadır, her şey O’ndandır ve her şey hayırla yürüyecek. “

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir