Hakkari’de Bir Mevsim
Hakkari’de Bir Mevsim
Ferit Edgü
“Söyledim değil mi, teknem kayalara çarptı battı.
Ve kendimi burada buldum.
Söyledim değil mi, kızgın kumlar üzerine değil, deniz kıyısında değil, başı bulutlarda bir yerlerdeydi kayaların.
Kendime geldiğimde, çevremdeki insanlara denizi ve tayfaları sordum.
Hiçbir şey anlamadılar.
Karların üstünde (çünkü karla kaplı kayaların üzerinde bulmuştum kendimi) bir çubukla denizin dalgalarını çizdim.
Bir de gemi.
Bilemediler.
Deniz nasıl anlatılır?
Çevremdekiler, yaşamları boyu görmemişlerdi denizi.
(Bunu sonradan öğrendim.)”
Cümleleriyle başlar öykümüz ve sizi alır götürür Hakkari’nin gökyüzüne yakın bir dağının başına.
Öykümüzün kahramanı bir öğretmen. Gerçekten bir kaza sonucu mu yoksa sürgün sonucu mu gözlerini açmıştır Hakkari’de bilmiyoruz. Kente ve yerli halkın konuştuğu dile yabancıdır. Hakkari’de ne yapacağına dair bir bilgisi yoktur. Bildiği dili bilen tek kişi muhtardır ve onun aracılığıyla köylünün ondan ne istediğini öğrenir: Bildiği dili köyün çocuklarına da öğretmek…
Doğru düzgün okul yok, dil bilen çocuk yok, kalem yok, defter yok… Dağın başında unutulmuş bir köy. Böyle bir ortamda yeni yaşantısını sürdürmeye çalışır öykümüzün kahramanı. Kolay olmamaktadır tabi.
Bu buhrana son vermek istediği günlerin birinde alır eline kara kaplı defterini ve kendisi için 10 emrini yazar: (İlham olması dileğiyle)
“1-Her şeyden önce olduğun yeri iyi belirle. Harita üzerinde işaretle.
2-Kimsin, bunu bil. Neyin sahibisin, bunu bil.
3-Düşleri bırak, gerçeklere bak.
4-Yalnızlık yasak.
5-Kendine başka bir yurt arama.
6-Yeni bir dil öğren. Yeni bir dil yarat kendine.
7-Burasını öğren. Burasını bil. Bu insanların dilini. Buranın iklimini, bitkilerini, hayvanlarını, kurtlarını, silahlarını, ölümlerini.
8-Tanrı’ya olan inancını yitirdiysen insanlara inan. Tanrı’ya güvenin yoksa, insanlara güven.
9-Başına ne gelirse gelsin, nerede olursan ol, yaşamanı sürdürmeyi bil.
10-Gereksiz sorular sorma.”
Öğretmenimiz köyde neler yapabildi? Kazadan önceki hayatına geri dönebildi mi, sürgünü sona erdi mi, bu soruların cevabı kitabımızda ☺ Ben sadece ufak bir girizgah yaparak biraz bilgi vermek istedim kitapla ilgili.
Kitaba roman desem değil, şiir desem değil, masal desem değil tamamen gerçek desem değil. Ferit Edgü’nün yalın, derin, özgün dilinden çıkmış bir öykü. İçinde gerçek bir yaşam öyküsü barındırıyor ve bu yaşanmışlık yüzünüze tokat gibi çarpıyor. Bu kitabı size tüm içtenliğim ile tavsiye ediyorum. Okuyun, okutun. ;))
Yazıma üç cümlelik bir alıntı ile son veriyor keyifli okumalar diliyorum kitap dostları ☺
“Yolcu, bir gün yolunu yitirirse, artık eski yolunu bulmaya çalışma, yeni bir yol ara kendine.”
“Mutluluk soruların bittiği yerde başlıyor olmalı.”
“İnsanoğlu kendine yetmeyi bilseydi, önemli bir sorunu çözümlemiş olurdu.”
Sel Yayıncılık
Roman
200 sayfa
Yazar Hakkında:
Ferit Edgü, 1936’da İstanbul’da doğdu. İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü’nde başladığı öğrenimini Paris’te sürdürdü. 1976-1990 yılları arasında, kurucusu olduğu Ada Yayınları’nda, çağdaş Türk ve dünya yazarlarının, şairlerinin yapıtlarını yayınladı. Edebiyatın çeşitli alanlarında ürünler verdi. Bir Gemide adlı kitabıyla 1979 Sait Faik Armağanı, Ders Notları ile 1979 Türk Dil Kurumu Ödülü, Eylülün Gölgesinde Bir Yazdı ile 1988 Sedat Simavi Edebiyat Ödülü’nü aldı. Hakkâri’de Bir Mevsim romanından uyarlanan ve Erden Kıral’ın yönettiği film, Berlin 33. Film Festivali’nde, aralarında Gümüş Ayı’nın da olduğu 5 ödül kazandı. Romanları, öyküleri, denemeleri Japonca ve Çince dahil birçok dile çevrildi.
Eserleri:
Abidin
Bir Gemide
Biçimler,Renkler,Sözcükler
Çığlık
Devam
Do Sesi
Doğu Öyküleri
Eylül’ün Gölgesinde Bir Yazdı
Giden Bir Kedinin Ardından
Görsel Yolculuklar
İnsanlık Haller
Hakkari’de Bir Mevsim
İşte Deniz Maria
Kaçkınlar
Kimse
Leş
Nijinski Öyküleri
Paraboller
Selma Gürbüz İçin Üç Yazı
Şimdi Saat Kaç
Tüm Ders Notları
Van Gogh(Yüz Yıl Sonra)
Yaralı Zaman
Yazmak Eylemi
Gamze Taşın
Kitap Cafe
https://instagram.com/aylak_kiz/
güzel bir kitaba benziyor merak ettim okumalıyım mutlaka.