Farklı bir kitap: İz: Portreler Vesaire

Ahmet Erbil’in kaleminden çıkmış biyografi-deneme karışımı yazılardan oluşan “İZ: Portreler Vesaire” adlı kitap, geçen yıl mart ayında raflardaki yerini almıştı. Yalnız kitabın okuyucular tarafındanhenüz tam farkedilmediğini düşünüyorum. Kitapta bahsedilen kişiler, olaylar öyle güzel öyküleştirilmiş ki o bildiğiniz biyografi kitapları gelmesin aklınıza. Bir çırpıda okunacak, eğlenceli bir kitap bu. Ondokuz yazıdan oluşuyor. Sadece şahıslar değil, bazı olaylar da eğlenceli bir üslupla okuyucuya aktarılıyor.Yazılarda kararında bir kurguya da başvurulmuş ve yazar, muhtemelen bu sebeple kitabın başında, adı geçenlerin, kendisine haklarını helal etmelerini diliyor.

Örneğin, ilk müslüman Türk fotoğrafçı Giritli Bahaeddin Rahmi Bediz’i anlatan yazıda,şöyle bir bölüm bulunmakta;

“Adadaki askerlerden biri, kırtasiye dükkanından içeri girer ve kendisine beklemediği bir soru sorar:
“Şu vitrindeki fotoğraf makinesi, değil mi? “
“Evet “
“Çalışıyor mu peki?“
“Çalışıyordur sanırım. İstanbul’dan getirdim, hiç kullanmadım.”
“Peki rica etsem benim bir fotoğrafımı çekseniz de ben de onu yazdığım mektupla
birlikte zarfa koyup aileme yollasam. Olur mu? “
“Şeyy. Bilmem ki. Ben pek anlamam fotoğraf çekmekten ama, hadi bir deneyelim
bakalım.”

Bu olay çok kısa bir zaman içinde adada duyulur ve yayılır. Bir süre sonra, dükkanın önünde fotoğraf çektirmek için uzun kuyruklar başlar. Artık adada bu işi yapan tek kişi olarak, geçimini kırtasiyecilikten daha fazla fotoğrafçılıktan sağlayan biri olmuştur. “

Ya da Ahmet Mithat’ı ben kipi ile kaleme aldığı yazıda şöyle diyaloglar bulunuyor;

İz“Bir gün ağabeyim beni Mithat Paşa ile tanıştırdı. O dönem bana oldukça heybetli gözüken bu devlet adamının karşısında heyecandan tir tir titrediğimi, dün gibi hatırlıyorum;
“Size bahsettiğim küçük kardeşim Ahmet. Yanımda kalıyor. Arapça, Farsça ve Fransızcası
gayet iyidir efendim”
“Aa öyle mi? Maşallah. Çok severim böyle gayretli gençleri. Hatta kendi gençliğime
benzettim bile diyebilirim. Senin adın bundan böyle Ahmet Mithat olsun, ister misin?”
Bu durum beni çok mahçup etti. Kısık bir sesle, “eksik olmayın, teşekkür ederim efendim” diyebildim. Artık adımı soranlara ‘Ahmet Mithat’ diyordum.”

Cingöz Recai filmi üzerinden Ayhan Işık’ı anlattığı yazıyı ise şöyle bitirmiş yazar;

“Filmin finalinde Ayhan Işık’ın Sema Özcan’a alttaki şekilde seslenmesi bu gerçek ve sanal iki karakterin özetidir aslında:
‘Bana mektup yaz. Adresim: Cingöz / Türkiye’ .
1969 yılında çekilen bu film, her ne kadar absürd ve fizik kuralarını dahi zorlayacak komik sahnelere sahip olsa da, Türk sinemasının polisiye rafındaki kült yerini hala korumakta ve elli yaşında hayata veda eden Ayhan Işık’ın kısa film külliyatından bizlere bıyık altı bir gülümsemeyle göz kırpmaktadır. “

Kitapta adı geçen isimler sayalım;

Hiciv üstadı Nef’i, Seyrani, Ahmet Vefik Paşa, Ahmet Mithat, Şinasi, Agah Efendi, Doktor Ömer Besim, Bahaeddin Rahmi Bediz, ilk sinema filmini çeken Fuat Uzkınay, Barış Manço, Neşet Ertaş, Ayhan Işık, Ahmet Mekin, Şener Şen. Batı dünyasından ise ; Charlotte Bronte, Bob Marley, W.B.Yeats ve Andre Kertesz.

Kitabın giriş cümlesi, oldukça dikkat çekici: ”Kimse tam olarak anlatıldığı gibi değildir”. Kitabın yazarı Ahmet Erbil, çeşitli edebiyat ve kültür sanat dergilerinde yazı ve çevirileriyle boy göstermiş bir isim. Hatta en son William Butler Yeats’ın “Dört Yıl” adlı eserini de Türkçe’ye çevirme cesaretini göstermiş.

İz: Portreler vesaire, genç ve başarılı yönetmen ve senarist Burak Aksak’ın sahip olduğu Küsurat Yayınları’ndan çıkmış ve elinize aldığınızda bitirmeden bırakamayacağınız bir eser olmuş. Meraklısına duyurulur.

İz Portreler Vesaire
Ahmet Erbil
Küsurat Yayınları
212 sayfa, 2018

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir