Düşmüşler

Düşmüşler, Salim Ender tarafından Türk yeraltı edebiyatına kazandırılan ve kendinden söz ettirecek nitelikte olan bir roman.

Romana başlarken; eş, anne, dost ekseninde kendi yalnızlığına bürünen baş karakterimiz Doğu’nun, kendiyle sohbet etmeye, kendini dışarıdan görmeye ve izlemeye başlamasıyla olaylara bakış açısı başka bir boyut kazanıyor. Bu boyuta etrafındaki dünyayı da katarak, hayata bağlanmak için uğraşırken arka sokakların karanlığında buluyor kendini.

Benim “Asi roman” diye tabir ettiğim kitapta yazar baş karakterin bakışı altında sık sık, “hayatın rutininde kaybolmuş, umutsuz kalabalıklar”a ve “özgürlükçü, eşit, refah diye kendilerine sunulan sistem”e, eleştiri getiriyor. Siyasette dönen dolaplar, torpilli ayrıcalıklar, bu düzene ayak uyduran çıkarcılar da tabi ki eleştiriden nasibini alıyor.

Öğretilmiş çaresizlik yazarın özellikle vurguladığı konulardan bir tanesi. Hep birileri tarafından belirlenen sınırlar içerisinde yaşamaya mahkûm olan insanlardaki yorgunluk, mücadele hırsı, aç gözlülük dile getiriliyor.

Yozlaşmış şehircilik anlayışı, insanların birbirine yabancılaşması, birlik olamama konularına parmak basılırken, diğer taraftan birlik olan ve yapılan haksızlıkları eleştirmek için sokağa dökülüp eleştirenleri bile samimi, yeterli ve etkili olamamaları yüzünden eleştiriyor. Devletin alması gereken asıl önlemler varken, etkisiz kampanyalarla halkı oyalaması, sürü psikolojisiyle halkın buna kanıp birlik olması gibi günümüzde karşılaşılan bazı uygulamalara da dokundurmalar içeriyor.

Tabi ki bütün bu eleştiriler, bir yazar olan baş karakter Doğu’nun ve yakın çevresindekilerin görüşleri ve yaşadıkları ile okuyucuya aktarılmaya çalışılıyor. Olaylar heyecanlı ve merak uyandıran bir kurguda hayat bulurken, kitabın son bölümünde gerçekten de beklenmeyen distopik bir dünyada buluyoruz kendimizi. Özellikle bu kısmını çok özgün buldum.

Karakter bir yandan kendi kendisiyle pes etmek-devam etmek konusunu tartışırken; verdiği en umut vadedici mesajlardan birisini paylaşmak isterim;
“Yenilgi kabul edilmemeli, toplumsal çıkış bulunamıyorsa bireysel çıkışını aramalı insan.”

Salim Ender kitaplarla ilgili düşüncelerini, romanında yarattığı yazar karakterinin rolüne bürünerek aktarıyor okuyucuya. Romanın akışında geçen imza gününde romanıyla ilgili yorumlar yapan, soruları cevaplayan Doğu, aynı zamanda Düşmüşler kitabını yorumluyor adeta. Bir başka deyişle Salim Ender, kitabı ile ilgili gelecek soruları, roman içerisindeki kurguya yedirerek bir nevi cevaplamış oluyor. Özellikle okurlar, akla ilk gelen “bu kitap bana ne kattı?” sorusunun cevabını, kitabı okurken alabiliyorlar. Sadece ticari kaygıyla iş yapan yayınevleri, sadece okuyucunun duymak istediği, etliye sütlüye dokunmayan pembe dünyayı siparişle yazan yazarlar vb. konulardaki görüşleriyle bilinçsiz, sorgusuz okurlara ışık tutmayı hedefliyor. Kitabın en sevdiğim bölümlerinden biri bu yazar-okur buluşması kısmı oldu.

Gerçekçi ve durumu an an tasvir eden bir anlatım tarzı ağırlıkta. Ama bu, romanın akıcılığından bir şey kaybettirmiyor.

Yazar, kitabın en sonunda sarf ettiği birkaç cümleyle akıllara bir soru işareti gönderiyor ve bu işin burada bitmeyebileceğini de okuyucuya sezdiriyor. Türk yer altı edebiyatına farklı bir soluk getirebilecek yetenekli bir yazarın kalemiyle tanışmak isteyenlere tavsiyemdir.

Düşmüşler
Salim Ender
XL Yayınları, 2017
Sayfa sayısı: 231

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir