Çift olarak mutlu yaşamanın küçük sırrı

“Bir gülümseme, kaşların çatılmasından oluşan yarayı iyileştirir.”

Shakespeare

Gülümseme, sevincin tezahüründen çok daha fazlasıdır. Gülümseme, bizi birbirimize bağlayan güç ve birçok rahatsızlığın da tedavisidir. Nabzı yavaşlatır, kan basıncını düşürür, stres hormonu seviyelerinde düşüş sağlar. Ne kadar çok gülümsersek o kadar mutlu oluruz.

Isabelle Crouzet, mucizevi bir reçete olan gülümsemenin peşine düşüyor ve bizlere gerçek bir gülümsemenin neleri değiştirebileceğini gösteriyor. Psikolojik, nörobilimsel ve sosyolojik bağlamdaki bilgilerin kişisel anektodlar ve gündelik hayattan örneklerle harmanlandığı Gülümsemenin Kitabı, gülmeyi iyiden iyiye ihmal ettiğimiz şu günlerde bizlere unuttuklarımızı hatırlatıyor.

Bilim adamları uzun süren araştırmalar içinde oldukları zamanları, ki bu çoğunlukla on yıllık süreçleri kapsar, bunlardan boylamsal araştırma olarak bahsederler. Şimdiye kadar yapılan en uzun süreli araştırma, Stanford’un yetişkin gelişimi üzerine yaptığı çalışmadır. 1938’ten beri, her iki yılda bir, araştırmacılar muadil yedi yüz yirmi dört erkekle çalıştılar. Araştırmaya o zamanlar genç olarak katılmış olanların çoğu vefat etti. Yaklaşık altmış kişi ise doksan yaşına ulaştı. Böylece araştırma bu erkeklerin eşleri ve iki bin iki yüzü bulan çocukları üzerine odaklandı. Prosedür gereği, düzenli olarak planlanmış tıbbi muayeneler (kan örneklemesi, beyin taramaları, vs.), çalışma anketleri, aile ile ilgili konular, evde yapılan ayrıntılı röportajlar, erkekler ile eşleri arasında problemleri hakkında konuşurken yaşanan tartışmaların video kayıtları gibi her alan ayrıntılı bir şekilde incelendi.

Gülümsemenin Kitabı

Toplanan veriler sayesinde araştırmacılar bu mühim soruya bir cevap buldular: “İnsanları mutlu eden şey nedir?” Bu sorunun cevabı, ne para, ne ün, ne de işle alakalıydı, cevap; yakınlarıyla kurdukları ilişkilerinin kalitesiydi.

Yarattığımız bağlar mutluluğumuzun var olma nedeni ise, daha iyi hale getirmek için kurduğumuz bağları nasıl geliştirebiliriz? Tabii ki gülümseyerek! Bir çifti oluşturan bireyler birbirlerine ne kadar çok gülümserse, duygusal yaşamlarında da bir o kadar dengeli ve mutlu olurlar.

1995’te Stanford Üniversitesi’ndeki psikologlar, bir ilişkide gülümsemeyle mutluluk arasında bir bağ kuran ilk araştırmacılar arasındaydı.33 Laboratuvarlarına, ilişkilerinden çok veya az memnun olan, yüz elli altı farklı yaştaki çiftleri getirdiler. Sonra sıradan bir konuşma esnasında yüzlerini filme aldılar. Evlilikteki mutsuz çiftlerle karşılaştırıldığında, mutlu çiftlerin birbirlerine gülümsemesiyle nasıl daha avantajlı hale geldiklerini gösterdiler. Gülümsemenin evlilikte mutluluğu arttırdığını kanıtlamadılar, sadece şefkatli ve istikrarlı bir birliktelik sağladığına işaret ettiler.

Gülümsemenin Kitabı
Isabelle Crouzet
Profil Kitap
127 sayfa, 2020

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir