Çernobil Duası

Takvimlerin 26 Nisan 1986yı gösterdiği gün saat 01.23’te tüm insanlığı etkileyecek ve yıllarca unutulmayacak tarihin en büyük felaketlerinden biri gerçekleşmişti Ukraynanın Pripyat şehrinde. Hepimiz en azından bir kez duymuşuzdur Çernobil Faciasını. Çernobil Nükleer Santralinin 4 numaralı reaktöründe sistem testi yapılmaya başlanmıştı. İlerleyen aşamalarda beklenmedik bir güç dalgalanması ile karşılaşıldığında acil durum sinyali verilmiş ancak güç çıkışı aşırı düzeylerde olduğundan reaktör tam olarak kapatılamamış ve meydana gelen tepkimeler sonucu 4 numaralı reaktör alev alıp, Hiroşima ve Nagazaki’ya atılan atom bombalarından 200 kat fazla nükleer serpintiyi atmosfere yaydı. Beyaz Rusya, Rusya, Ukrayna’da halk ciddi miktarda radyasyona maruz kaldı. Ülkemize de ulaşan serpinti bulutu etkilerini bugün -faciadan 31 yıl sonra- bile göstermekte. Patlama sırasında santralde olan 31 kişi orada hayatını kaybederken temizlik ve söndürme çalışmalarına katılan ekiplerden de büyük çoğunluğu aşırı radyasyona maruz kaldıklarından yaklaşık hafta içinde hayatını kaybetti.

Svetlana Aleksiyeviç ise nükleer felaketin en yakınında bulunan Pripyat halkı ile yaptığı konuşmaları “Çernobil Duası: Geleceğin Tarihi” isimli kitabında toplamış ve çalışması 2015 Nobel Edebiyat Ödülü ile taçlandırılmıştır. Üzerine bolca belgesel izlediğim olaylardan olan Çernobil Nükleer Felaketini ilk elden okumak keyifli olduğu kadar hüzün vericiydi.
Monologlardan oluşan “Çernobil Duası: Geleceğin Tarihi” bizim belki de sadece kabuslarımızda görebileceğimiz şeyleri yaşayan Pripyat halkının bir dereceye kadar anlamamıza yardımcı oluyor. Nükleer Felaket nedeni ile yargılanan ve ceza(!) alan kişilerin haberleri ile başlıyor Aleksiyeviç bizi Pripyat’ın acı tarihinin içine çekmeye. Kitabın ‘Yalnız Bir İnsan Sesi’ bölümü beni özellikle çok etkilerken, okurken dayanmakta ne kadar zorlanacağımın da habercisi oldu.

İyi ki okudum dediğim kitaplardan biri olan “Çernobil Duası: geleceğin Tarihi”ni tarih ile ilgili okumayı seven herkese önerimdir. Çernobil Faciası hakkında daha fazla bilgi edinmek isteyenler için de BBC’nin çok beğendim bir belgeselini tavsiye edebilirim.
Bir kaç alıntı ile yazıma son veriyorum:

“Dünya üzerindeki en adil şey ölüm. Kimse parayla rüşvetle ondan kaçamadı henüz ve herkesi alıyor toprak: iyiyi de, kötüyü de, zalimi de, günahkarı da. Bundan daha adaletli bir şey yok dünyada.”
“Radyasyon hastalıkları kliniğinde on dört gün… On dört gün alıyor bir insanın ölümü.”
“Belki de Hiroşima gibi askeri nitelikteki bir nükleer vakayla hepimiz baş edebilirdik, çünkü bizi o türde bir şeye hazırlamışlardı. Ancak bu felaket, sivil bir nükleer tesiste meydana gelmişti ve bizler, o dönemin insanları olarak, Sovyet nükleer santrallerinin dünyadaki en güvenilir santraller olduğuna, Kızıl Meydan’a bile inşa edilmelerinde sakınca bulunmadığına, tam da bize öğretildiği gibi inanıyorduk. Askeri nükleer enerji Hiroşima ve Nagazaki demekti; barışçıl nükleer enerji ise her evi aydınlatan birer ampul demekti. Askeri nükleer enerji ile barışçıl nükleer enerjinin birbirinin ikizi olduğunu henüz kimse aklından geçirmemişti.”

Çernobil Duası Geleceğin Tarihi
Svetlana Aleksiyeviç
Kafka Kitap
Türkçesi: Aslı Takanay
460 sayfa, 2017

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir