Bırak Üzülsünler

Özge Samancı sayesinde, yıllar önce kaybettiğim ve bir daha hiç karşılaşamayacağımı düşündüğüm çocukluk dönemim, bu kitabı okurken bir film şeridi gibi geçti gözlerimin önünden.

Kitap Türkiye’de yaygın olmayan bir çizgi roman türünde, otobiyografik grafik roman olarak hazırlanmış. 1980 – 1990 yılları arasında Türkiye’de çocuk olmayı anlatan kitap, ilk olarak “Dare To Disappoint Growing up in Turkey” adı ile yayınlanıp, sonraki yıllarda Türkçe’ye çevrilmiş. Kitapta bir döneme ait Türkiye siyaseti de anlatıldığı için, bana göre hem yerel hem de evrensel bir kitap olmuş. Samancı, İzmir’de geçen çocukluğunu, İstanbul’daki lise ve üniversite yıllarını, 12 Eylül darbesi sonrası oluşan koşulların çocukluk hayatına etkilerini, bizimle hem sözel hem görsel anlamda buluşturuyor bu kitabında.

Kitabın adındaki “Bırakın Üzülsünler” detayından da anlaşılacağı gibi, biz, o dönem çocukları “büyürken etrafımızdakileri hayal kırıklığına uğratmamak” düsturu üzerine yetiştirildik. Samancı da bu uğurda kendi kendimize girdiğimiz mücadeleleri ve aradığımız çıkış yollarını, yetişkinlikte yapmak istediğimiz işlerin etrafımızdaki yetişkinler tarafından hobi olarak görülmesini, çocuk neşesi içerisinde koşup oynarken 12 Eylül askeri darbesi ile hayatımıza giren sokağa çıkma yasağını, tankları, askerleri, her yerde gözümüze çarpan Kenan Evren posterlerini, Özal döneminin sarsıntısında bir gecede zenginleşenleri ve ay sonunu getiremeyecek hale gelen diğerlerini pek güzel anlatmış kitabında.

“Kitapta keyifli hiç mi bir şey yok?” derseniz, “Olmaz olur mu!” diye yanıtlarım. Yazar çocukluğuna denk gelen önemli temalara da değinmeden geçmemiş elbette. Annemizin elimize para tutuşturup, alacaklarımızı bir bir sayıp bizi bakkala göndermesi; bizim yolda börtü böceğe, çiçeğe kelebeğe takılıp alacaklarımızın aklımızdan uçması sureti ile bakkala varmış olmamız; Atatürk’ün resmi ile dahi göz göze geldiğimizde toparlanıp kendimize çeki düzen vererek duyduğumuz saygıyı göstermemiz; tek kanallı televizyonda olur olmaz anlarda ekranda beliriveren necefli maşrapa (eskiden canlı yayınlarda işler yolunda gitmeyince ekranda necefli bir maşrapa resmi belirir ve altında “teknik bir arıza nedeniyle yayınımıza bir süre ara veriyoruz” yazısı belirirdi); sıra dayağı, örnek alınan ablalar/ağabeyler oldukça esprili ve gerçeğe uygun bir şekilde anlatılmış.

Özge Samancı’nın hem yazıp hem çizdiği bu kitaptaki çizimler de ayrıca müthiş başarılı. Anlatılmak istenen, vurgulanmak istenen her ne ise, kimi yerlerde yazıya gerek kalmadan, çizim ile okuyucuya çok güzel aktarılıyor. Dikkatimi çeken bir diğer özellik ise; normalde çizgi romanlarda olaylar kareler ile çerçevelenir, bu kitapta kareler yok, çerçeveler yok.

İmkânlarımızın sınırlı, hayallerimizin ise sınırsız olduğu bu yolculuğu yavaş yavaş, sindire sindire tamamladım. Bu güzel yolculuk için Özge Samancı’ya çok teşekkür ederim.

Bırak Üzülsünler Türkiye’de Çocuk Olmak
Özge Samancı
İletişim Yayınları
190 sayfa, 2017

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir