Bir Narsisti Tanımak
Bilimsel çalışmalarda, narsistik yapıdaki insanların kendilerini, ortalama bir insana göre daha zeki, daha dışadönük ve yeni deneyimlere daha açık olarak değerlendirdiği bulunmuştur. Ayrıca narsist insanlar, başkaları tarafından sevilmekten çok, hayranlık duyulmayı tercih ederler. Hayranlık duyulma istekleri, kendi zekalarını, çekiciliklerini ve güçlerini abartma eğilimlerini pekiştirir.
Gösterdikleri performans ve gördükleri takdir konusunda hassas olan narsistler, özellikle kendi performanslarını değerlendirirken abartılı değerlendirmeler yapmaya yatkındırlar. Gosling ve arkadaşlarının (1998) yaptığı bir çalışmada narsistik yapıdaki insanlar bir grup aktivitesinde, kendi performanslarını diğer grup arkadaşlarının performanslarına göre çok daha iyi bulmuş, grup çalışmasından çıkan ve birkaç kişinin emeği olan sonucun sadece kendi iyi özellikleri ve kendi performansları sonucunda ortaya çıktığını düşünmüş ve sonucun daha iyi çıkabilmesi için diğer grup arkadaşlarından gelen yararlı geribildirimleri reddetmişlerdir.
Aslında ilk görüşte bir narsisti değerlendirme yetimiz, düşündüğümüzden daha kuvvetli. Friedman ve arkadaşlarının (2007) yaptığı bir çalışmada, katılımcılar, tanımadığı insanların sadece 30 saniyelik videolarını izledikten sonra, bu insanların narsistik özelliklerini ve patolojik düzeydeki narsisizmini doğru değerlendirebilmişlerdir. Aynı şekilde, insanlar başkalarının sadece Facebook sayfasını gördükten sonra bile narsistik özelliklerini aşağı yukarı doğru tahmin edebilmişlerdir. Katılımcılara ne tarz ip uçları kullanarak değerlendirme yaptıkları sorulduğunda ise, verilen cevaplar arasında kişinin kendini gösterdiği bir çok resim koyması, kendini öven durum bildirimleri yazması ve gösterişli resimler paylaşması gibi örnekler vardır.
Eğer bir narsist, rekabetin olmadığı sosyal bir ortamda gözlenirse diğer insanlar tarafından çekici, etkili, dışadönük ve hoş olarak algılanabilir. Ancak bu ilk izlenim çok da kalıcı değildir. Diğer insanlar bir narsisti tanıdıkça, daha karanlık taraflarını keşfetmeye başlarlar. Paulhaus (1998) narsistlerin ilk izlenimleri pozitif olsa bile, bir grup çalışmasında vakit geçirildikten sonra diğer insanların narsist kişileri daha az uyumlu, daha soğuk, kibirli ve düşmanca buldukları ortaya çıkmıştır.
Narsistlere göre, diğer insanların da kendileri hakkındaki düşünceleri aynı; diğerleri de onların mükemmel olduklarını düşünüyor. Ancak Robins ve Peer’ın (2001) araştırmasına göre, narsistik yapıdaki insanlar kendi performans puanlarını, “diğer insanlara göre sizin performansınız nasıldı?” sorusunun puanından fazla olarak değerlendiriyor. Yani insanların kendi performansı hakkındaki puanlamasını daha aşağıda değerlendirirken, “Ama bence benim performansım daha iyiydi” diyerek kendi performansına daha yüksek bir puan verebiliyor. Bu da narsistlerin, diğerlerinin kendileri hakkındaki görüşlerini reddettiğinin ve kendileri hakkındaki gerçek dışı düşüncelere yine de sıkı sıkıya tutunduklarının göstergesi. Zaten Narsistik Kişilik Ölçeği’ndeki “Bazen yeteneklerimin takdir görmediğini hissediyorum” maddesi de bu düşünceyi ölçmek için konmuştur. Narsistik yapıdaki insanlar, diğer insanların görüşlerini onların yeterliliğini sorgulayarak reddedip, aşağılayabilirler.
Narsisizm ve Samimi Özgüveni Birbirinden Ayırmak
Her özgüveni yüksek olan insan narsistik bir yapıya sahiptir diye bir kural yoktur. Kendine güvenin çok daha adaptif ve sağlıklı yolları vardır. Sağlıklı bir özgüveni olan insanlar, egoları tehdit altındayken defansif tepkiler vermezler ve eksiklerini agresif bir şekilde kapamaya çalışmazlar. Bu insanların daha istikrarlı ve sağlam bir özgüveni vardır, narsist bir bünye gibi tehditlere açık ve savunmasız değildirler.
Samimi bir şekilde özgüveni olan insanlar başarısızlıklarını, limitlerini ve hatalarını kabullenmekte zorluk çekmezler ve bu başarısızlıklarla yüzleşince defansif, öfkeli ve utanç dolu bir şekilde tepki vermezler. Narsistik kişilerdeki gibi iyi ve kötü özbenlikleri birbirinden ayrı durmaz; sağlıklı bir şekilde özgüveni olan insanlarda iyi ve kötü özbenlikler karışık bir şekilde de olsa bir arada, bir bütün halinde dururlar.
Aynı şekilde, sağlıklı özgüveni olan insanlar doğru bir iş yaptıklarında ve iltifatla karşılaştıklarında sahte bir kibir takınmak yerine, daha samimi bir gurur, kendine inanç ve özsaygı sergilerler. Bütün bu davranışlarını sergileyebilmelerinin altında bir bütün olarak duran, kişi tarafından kabul edilmiş iyi ve kötü özbenlikler yatar.
Kemal Sayar