Bir Aşk

“Adınız ne?”

“Laide”

Antiono Diego, 50 yaşına gelmiş bir sahne sanatları tasarımcısıdır. Annesiyle beraber yaşayan müzmin bekardır. Kadınlar ile uzun süreli ilişkilerden kaçınan ya da bu konularda şanslı olmayan bir erkektir. Zaman zaman gittiği seçkin bir genelevde Laide adında hayatını bale ve fahişelik yaparak kazanan 18 yaşındaki Laide ile tanışır. Laide, kendine has tavırları, rahat ve dikkafalı hali ile Dieogo’yu kendine aşık eder.

“ – Bana yardım etmelisin? Ve bunu yapabilirsin, der Antonio
-Nasıl yardım edeceğim?
-Gönlümü kaptırdım. Senin de tanıdığın bir kız için deli oluyorum.
– İyi mi tanıyorum?
-Evet.
-Adı ne? Diye sorar Laide
-Adı L ile başlıyor.. ”

Antonio, Laide ile hem paralı hem hem de içinde aşk olan tuhaf bir ilişki yaşamaya başlar. Laide, paraya ihtiyacı olduğunda fahişelik yapmaya devam ederken bir yandan da sevgilisi ile birlikte olmaktadır. Bunları farkında olan Antoino hem acı çekmektedir hem de Laide’yi sevip onun her istediğini yapmaktan kendini alı koyamamaktadır.

“Çünkü onu bir daha görememek duygusuyla birlikte sınırsız bir endişe ruhunu bütünüyle ele geçiriyordu. Bu mahkumiyetten başka her şeye katlanabilirdi. O olmadan ne yapardı? Nasıl dayanabilirdi? Laide, dünyanın, hayatın, kanın, ışığın, güneşin, şanın, zenginliğin, rüyaların tatminin ta kendisiydi…”

Antonio belki başlangıçta fiziksel çekicilikle de Laide’den kendini koparamamış gibi gelse de sonralarında duyguları bambaşka bir boyuta bürünmüştü…

“ Hayır. Antonio göreceli olarak fiziksel sahiplenmeyi pek önemsemiyordu. Örneğin bir hastalık onu artık bir daha sevişmeyecek hale sokarsa mutlu bile olabilirdi.

Örneğin, Laide’nin tramwayın altında kaldığını ve bir bacağını kaybettiğini hayal ediyordu. Ne güzel olurdu. Kız sakat kalır, fahişelik, bale, serüvenler dünyasından ebediyen dışlanır ve kimse onu artık arzulamazdı. Sadece Antonio onu sevmeyi sürdürürdü…”

Laide’nin onu sevmesini ne çok istiyordu. Oysa genç kadın, gençliğinin enerjisi ve özgürlüğü ile yaşamayı seviyordu. Antonio onun için sadece bunları münkün olduğunca parasal anlamda tatmin eden bir araçtı.

“Onu kurtarmaya yeltenmenin de bir anlamı yoktu. Laiede için fahişelik yapmak bir ceza, bir kölelik , küçük düşündürücü bir boyunduruk değildi… Sanki onun için , heyecan veren ve para kazanmasını sağlayan özel zahmeti olmayan bir oyundu..”

Antonio, dayanılmaz acılar çekiyordu. Laide tarafından sevilmediğini bilmek, onun fahişeliğe devam etmesi, yalanları ve birçok olaydan sonra ondan ayrılmaya karar verir. Zor da olsa uzaklaşır.. onun bu uzaklaşmasında bir fahişeyle yaptığı konuşma onu derinden etkiler.

“ Siz bizi aşağı bir ırk olarak görüyorsunuz, siz kentsoylular, yerlerde süründürseniz bile bize ihtiyaç duyuyorsunuz ve sen buna aşk mı diyorsun? Toplumsal statü, dünyanın güveni, onur, ailenin prestiji, güzel laflar… peki bizi bu konuma kim düşürdü? Tükürürüm ben sizin onurunuza…. Laide … seninki gibi bir ailede doğsaydı telekız olur muydu sence?” Antonio bu konuşmalara itiraz eder. Çünkü o Laide’yi seviyordu.

“ Sana aşık olduğunu söyleyen yaşlı bir adamla tanışıyorsun, bekar biri, pek zengin değil ama iyi kazanıyor. Ve bu adam sana evlenme teklifi yapmıyor. Çünkü olacak iş değil. Toplumsal konum ve benzeri palavralar.” Der fahişe ..

Antonio, ne yapacaktır? Nasıl çözüm bulacaktır bu aşka.. Aylarca süren bir iç savaş verir kendinde.. Bunu tüm kitap boyunca okuyucuya da anlatır…

Kitap, konu itibariyle sadece aşkı değil, ötekileştirilen kadınların dünyasını da irdeler aslında. Toplum içindeki kadın erkek rolleri, toplumsal statünün aşın üzerindeki etkisi gibi hiciv kokan sözcüklerde yoğun olarak sezilmektedir.

Kitabın en yorucu kısmı sahip olduğu uzun, paragraflarca hatta sayfayı geçen cümle uzunluklarıdır. Çevirmeni takdir ettiğimi söylemeden geçemeyeceğim ancak kitabı okurken yorucu bir sürede sonra da sıkıcı gelen cümleler okuma isteğini yavaşlatıyor. Kitapta birçok kez de benzer paragraf cümlelerinin tekrar ettiği görülmektedir. Bu baskı hatası mı yoksa özellikle mi yapıldığını ayırt etmede zorlandığım oldu. Orijinal baskı aldığımı belirteyim, sonra farklı bir izlenim olmasın. Bir de birkaç sayfada siliklik söz konusuydu bu da yayınevine bir uyarı olsun, benden söylemesi.

Bir Aşk
Dino Buzzati
Can Yayınları
280 sayfa, 2016