Beyoğlu’nun En Güzel Abisi
Beyoğlu’nun En Güzel Abisi
Ahmet Ümit
Beyoğlu’nun En Güzel Abisi… Ahmet Ümit’in yazdığı son kitabı, benim de okuduğum ilk kitabı.
Normalde polisiye türünde yazılmış kitaplarla aram pek iyi olmamıştır. Çünkü olmayacak olaylar, inanılmaz iyi karakterler, mide bulandırıcı kötü karakterler, türlü türlü entrikalar beni hiçbir zaman çekmemiştir. Bu yüzden büyük önyargılarla başladım kitaba ama Beyoğlu’nun En Güzel Abisi’ni sevdim.
Kitapta:Ana karakterlerimiz Başkomiser Nevzat, onun ekibi Ali ve Zeynep senin benim gibi insanlar. Olayımız, yılbaşı gecesi işlenen bir cinayeti aydınlatmak. Kötü karakterlerimiz yer altı dünyasından seçilmiş, kötülüklerinin yanında yarım kalmışlıkları, insani yönleri de vurgulanmış. Arka fonda Gezi Olaylarına değinilmiş ki bence bu hikayeye ayrı bir inandırıcılık katmış. Tarihin kıyısına köşesine de olsa dokunan kitapları oldum olası sevmişimdir. Ayrıca yazarın kendisine hikayede “meraklı yazar komşu” karakteriyle yer vermesi de çok hoşuma gitti.
Hoşuma gitmeyen taraflarına değinecek olursam… Bazı kurgu hataları sizi olay mahalinden alıp hoop yaşadığınız ana geri döndürüyor. Tamam Ahmet Ümit betimlemelerde çok başarılı fakat çok mu betimleme yapıyor ne 🙂 Bu yönü bazı yerlerde benim hızımı kesti. Kitabı bırakıp biraz soluklanma isteği uyandırdı.
Son olarak tahmin edilmesi hiçte zor olmayan bir katil portresiyle karşılaştığımdan, kim olduğu anlaşılınca şaşırmadım. Bu konu hakkında çok ayrıntıya giremiyorum okumayan arkadaşlara ayıp olmasın diye ama okuyanlar ne demek istediğimi anlamıştır 😉
Yinede okurken keyif alacağınızı, kitabı açarken sanki ekip arkadaşlarınızın yanına gittiğinizi hissedeceğinizi, bir anlığınada olsa kendinizi dünyadan soyutlayabileceğinizi düşünüyorum.
Keyifli okumalar. 🙂
Everest Yayınları
418 sayfa
Yazar Hakkında:
Ahmet Ümit 1960 yılında Gaziantep’te doğdu.1983 yılında Marmara Üniversitesi Kamu Yönetimi bölümünü bitirdi.1985-86 yıllarında Moskova’da Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde eğitim gördü. Türkiye’nin en önemli polisiye ve suç yazarlarından biridir.İlk öyküsünü 1982 yılında kaleme aldı. Bu öykü 40 dilde yayınlanan bir dergide basıldı.
İlk kitabı Sokağın Zulası (Şiir) 1989 yılında yayınlanmıştır. Bu kitabı Çıplak Ayaklıydı Gece (Öykü)
Masal Masal İçinde (Masal)
Bir Ses Böler Geceyi (Roman)
Sis ve Gece (Roman)
Kar Kokusu (Roman)
Agatha’nın Anahtarı (Roman)
Patasana (Roman)
Kukla (Roman)
Şeytan Ayrıntıda Gizlidir (Roman)
Beyoğlu Rapsodisi (Roman)
Aşk Köpekliktir (Roman)
Kavim (Roman)
Ninatta’nın Bileziği (Destan)
İnsan Ruhunun Haritası (Deneme)
Olmayan Ülke (Masal)
Bab-ı Esrar (Roman)
İstanbul Hatırası (Roman)
Sultanı Öldürmek (Roman)
Beyoğlu’nun En Güzel Abisi (Roman) adlı eserleri izlemiştir.
Hikayelerinden Başkomser Nevzat Çiçekçinin Ölümü Başkomser Nevzat Tapınak Fahişeleri ve Başkomser Nevzat Davulcu Davutu Kim Öldürdü? adlı üç çizgi roman yapılmıştır. Kitapları yirmiden fazla dile çevrilen Ahmet Ümit’in masalları ve bazı romanları okullarda yardımcı ders kitabı olarak okutulmaktadır.
Ahmet Ümit’in romanları sağlam bir polisiye kurgunun yanında derin sosyolojik ve psikolojik çözümlemeler içerir. Ülkenin tarihsel mirası olan Hitit İmparatorluğu Roma İmparatorluğu ve Osmanlı İmparatorluğu’na dair ilginç bilgiler metinlerinin içine ustaca yerleştirilmiştir. Ama bu çarpıcı tarih notları okurun ilgisini diri tutmaktan çok insan ruhunu tartışmak için kullanılır.
Çünkü yazar edebiyatının bir amacı varsa eğer bunun insan ruhunu açıklamak olduğuna inanmaktadır. Onun romanları Anadolu’nun zengin tarihi üzerinde Poe’nun kurgusuyla Dostoyevski’nin ruhsal çözümlemelerinin bir birleşimi gibidir. Yazdıklarının en önemli özelliği hızlı okunabilir olmasına yanında güçlü bir dile sağlam bir edebiyat estetiğine sahip olmasıdır.
Gamze Taşın
Kitap Cafe
ilk yorumunuza katiliyorum. Polisiyeye temkinli bakanlar icin tamamiyla detektiflik icermeyen bir kitap. Sadece katil veya maktullerden degil, insanlarin dogasinda var olan sevgiden de cok bahsedilmis. Yalnizca iyi insanlarin degil, kotulerin de icindeki o saf sevginin varligini etkileyici bicimde anlatmis. Elestirmen degilim fakat Istanbul’u yasamak isteyenlerin okumasi gerektigi bir eser olduguna inaniyorum. Bu kitabi okuyup begenenler icinse yine ayni yazarin Beyoglunu anlatan Beyoglu Rapsodisi’ni mukahhak tavsiye ediyorum.