Bay Pipo

Soner Yalçın ve Doğan Yurdakul’un birlikte kaleme aldıkları ve 1999 yılında ilk basımı yapılmış belgesel tadında bir kitap Bay Pipo. 1950li yıllardan başlayıp yakın tarihimizin karanlık kalmış noktalarını aydınlatması açısından okunmaya değer olarak görüyorum. Öncelikle kitabın aynı yazarların ilk kitabı olan Reis’ in devamı olarak görüldüğü önsözdeki şu cümlelerle belirtilmektedir:

“Elinizde tuttuğunuz bu kitap, Türkiye’nin son elli yıllık tarihinin bir bölümünü deyim yerindeyse “büyüteç altına almaya” çalışmaktadır. “Reis” kitabında, devletin kullandığı bir tetikçinin yaşam öyküsünü anlatırken, bir yandan da ona ve onun gibilere ihtiyaç gösteren tarihsel ortamı ortaya koymaya çalışmıştık. Şimdi de, aynı olayların başrollerinde yer almış bir istihbaratçının yaşamöyküsüyle bir adım daha ilerliyoruz ve biraz daha merkeze, perde arkasındaki kişilere ve olaylara ulaşmaya çalışıyoruz. Bu anlamda Bay Pipoya, Reis’in bir devamı veya ikinci bölümü de denebilir.”

Kitabı daha iyi anlamak için önce ‘Reis’ kitabını okumanızı öneririm.

Uzun çalışmalar sonucunda yazılmış olan kitapta yer alan kişiler ve olaylar tamamen gerçek. Şöyle ki başrolde Hiram Abas adında eski bir mitçi yer alsa da, kitap 1950li yıllardan 1990lı yıllara kadar mitin istihbarat gelişim sürecini anlatıyor. Hiram Abas cesur, gözü kara ve döneminde Türkiye’nin en iyi tetikçisi olarak bilinen bir istihbaratçı, zamanla Mit Müsteşar Yardımcılığına kadar yükseliyor. Yazarlar ondan söz ederken önsözde ‘Türkiye’nin James Bond’u’ olarak tanındığını söylüyorlar. Ayrıca kitaba da ismini veren ‘Pipo’ meselesi var. Abas, gençlik yıllarından itibaren içmeye başladığı pipoyu hayatının sonuna kadar yanından ayırmıyor. Onu tanıyanlar piposuyla birlikte tanıyorlar.

Kitap Hiram Abas’ın ölüm anı anlatılarak başlanıyor. Faili meçhul bir şekilde öldürülen eski mitçi Abas’ın kimler tarafından öldürüldüğü hala çözülebilmiş değil. Daha sonra Hiram’ın doğumu, çocukluğu, gençlik yılları, okul hayatı ve meslek hayatına girişine değinilirken bir yandan da Mit’in (o zamanki ismi Mah) oluşum sürecine değinilerek olaylar birbiri ile örüntülü bir şekilde anlatılıyor. Hiram Abas’ın mesleğe başlamasından sonra yani 1950li yıllarda başlayan Türkiye’nin karanlık tarihi Soner Yalçın ve Doğan Yurdakul’un usta araştırma yeteneğiyle, röportajlar ve kaynaklarla desteklenerek aydınlatılıyor. Kitapta yaklaşık 40-50 yıl gibi uzun bir zaman dilimini ele aldığı için çok fazla isim ve olay geçiyor. Olaylar sarmal şekilde birbirine bağlı olarak anlatılsa da sizin kafanızda şekillenmesi ve yer edinmesi için kitabı yavaş yavaş, sindire sindire okumanızı öneririm. Ben kitabı okurken başka kitaplardan da yararlandım. Zaten ara ara “bu konuda ….. kitabına bakabilirsiniz.” gibi önerilerde bulunulmuş. Bu benim çok hoşuma gitti.

Kitapta olaylar birbiri ile bağlantılı olduğu için dili akıcı bir şekilde ilerliyor. Biraz fazla noktalama işareti kullanılsa da konuya odaklandığınız için onu görmezden geliyorsunuz.

Yalnızca tarih ve siyasete merakı olanların değil herkesin ilgisini çekebilecek nitelikte bir kitap. Yazarlarımızın araştırmacılığına diyecek sözüm yok. Elinizin altında bulunması gereken bu kitabın ‘ölmeden önce okunması gereken 1001 kitap’ listesinde olduğunu da belirtmeliyim.

Bay Pipo
Soner Yalçın – Doğan Yurdakul
Kırmızı Kedi Yayınevi
518 Sayfa, 2016

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir