Atları Bağlayın Geceyi Burada Geçireceğiz – Melisa Kesmez

Melisa Kesmez ile ilk öykü kitabi “Atları Bağlayın Geceyi Burada Geçireceğiz.” ile tanıştım. Kitap 25 tane öyküden oluşuyor. Her biri 2-3 sayfayı geçmeyen bu tanıdık hikayeler öylesine bizden, öylesine bizlik ki..

Öyle ki okuduğumuz hemen her öyküde kendimizden veya çevremizden bir şeyler bulmamız neredeyse kaçınılmaz. Kitapta aşık kadın, mutsuz kadın, yalnız kadın karakterleri çıkıyor sık sık karşımıza. Yazar olayları ve kadın’ karakterleri öylesine yalın, düz ve samimi bir dille anlatmış ki okurken yakın bir arkadaşımızın, dostumuzun anlattıklarını dinliyor ya da onlarla adeta sohbet ediyor hissiyatına kapılıyoruz.

Hemen hemen bütün öykülerde deyim yerindeyse ‘burnunuzun direğini sızlatacak’ bir hüzün’ mevcut. Bu derin hüzün kah annenizin, anneannenizin, kah sevdiğiniz adamın, kah yakın dostunuzun hüznü oluveriyor.
Melisa Kesmez bir röportajında; “Kazanan kadınları ya da adamları anlatamazdım. Hem hikayelerinde anlatacak bir yer bulamadığım için, hem de gerçekten umrumda olmadıkları için. Zafer kelimesi edebiyat ile yanyana gelmiyor benim zihnimde. Edebiyat tarihi kaybeden karakterlerin muhteşem tarihi benim için. Bunun bir anlamı olmalı”diyor. Öyküler o kadar tanıdık ki o hüzne siz de ortak oluveriyorsunuz.

Naçizane beni en çok etkileyen öyküler Arif, Bozkır ve Sakin Göllerin Kugusuyduk öyküleri oldu. Hüzünlendim ve durup düşünmeden edemedim Eğer bir çay içimliği, sıcacık, buram buram duygu kokan bir kitap okumak isterseniz bu kitap doğru bir tercih olacaktır.

“Bazen göz göze geliyorsun ya biriyle. Anlıyorsun, anlıyor. İkiniz de biliyorsunuz bunu. Tek kelime etmiyor, susuyorsunuz yalnız. Sonra sessizlik. Tayland’da efkar. Bazen ne acayip şeyleri yan yana getiriyor hayat.. Rakı bardaklarımız bile İstanbul nemine alışkın., onlar bile acayip terlemiş..”

“Ayrılık dediğin dolapta çürüyüp gitmiş bir domatesi çöpe atmak gibi bir şey mi ?
Boş şişeleri kapıcı Osman bey alsın diye kapının önüne koyuvermek mi ?
Bir insanı geride bıraktığında sırf onu mu bırakıyorsun geride ?
Onunla dahil olduğun dünyayı artık miadını doldurdu’deyip kırmızı bir tuşa basıp havaya uçurmak ve başka bir gezegene taşınmak diye bir şey var mı ?
Hayatlarında hiç Yalnız kalmamış kadınlar beni anlar mı peki ?
İse yaramaz da olsa o gidince hayatın Nasıl tenhalasacagini, kiz arkadaslarinin aile ajandalarinin dolulugu içinde sana bir pazar günlerini ayırma ihtimalinin yılda en fazla üç, bilemedin dört olduğunu kimse bilmiyor mu ? ”

Cesaretimiz var mı her şeyi bir anda öylece bırakıp gitmeye? İnsan her nereye giderse gitsin kendini de beraberinde götürmez mi? Varlığından güç aldığımız arkadaşlar ne zaman yük haline geldi? Hepimiz başarılı olmak zorunda mıyız bu hayatta? Her seferinde duvara tosladığımız halde hâlâ yeni ilişkiler kurmaya, var olanı kurtarmaya çalışmak hayal kırıklıklarına bağımlı hale gelmemizle açıklanabilir mi? Melisa Kesmez, heyecanlı ve mütevazı sesinin her satırda hissedildiği kısa öykülerinde soruları müzikle, dramla, şiirle yoğuruyor, cevapları ise nüktedanlığı da elden bırakmayarak veriyor.

“Aklımızın devre dışı, sadece kalbimizin olduğu” yeniyetmelikten zaman mefhumunun olmadığı balık krakerli ve kaygısız çocukluk yıllarına, yüzyıllık dostla oturulan öğle rakısından patrona son çare olarak yazılan istifa maillerine, sevdiğimiz “o” olmayı çoktan bırakmış uzatmalı evliliklerden gel demese de gittiğimiz, gitmek istediğimiz sevgililere, eski sevgililere, aileye, aldatmalara, aldatılmalara; üzerimize haddinden fazla gelen ancak bir türlü vazgeçemediğimiz “modern dünyamızın” tüm inceliklerine dokunuyor, yalın ama coşkulu, naif ama kararlı, fısıldıyor kulaklara: Atları Bağlayın, Geceyi Burada Geçireceğiz.
(Tanıtım Bülteninden)

Atları Bağlayın Geceyi Burada Geçireceğiz
Melisa Kesmez
Sel Yayıncılık
140 sayfa

Tuba Şimşek
https://www.instagram.com/basucu_kitabim/

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir