Akilah Azra Kohen- Gör Beni -İki Devrin Hikayesi-

Azra Kohen kalemini daha öncesinde okuyanlar bilir. Eserlerinde tek bir ana tema tek bir yön ve tek bir konu bulmak zordur. Karakterler farklı yollardan aynı düzene hizmet ederler. Azra Kohen’in deyimiyle Biz’e…

  Biz, için başlanan bu hayata Kohen anlattıklarıyla ve araştırmalarıyla destek verir. Bunun için romanlarda nadiren kaynakça bulabileceğiniz romanlardan biridir “Gör Beni” romanı da. Yer yer müzik ve kitap önerileri bulunan kitapta çokça tarih, din, gezegen, beyin, cinsellik, psikoloji, sosyoloji gibi alanlarda da bilgiler bulunmaktadır. Gör Beni romanı da bu anlamda    -İki devrin hikâyesi- olarak tanımlanan ve bu iki devrin tam ortasında Osmanlı’nın yıkılışı Türkiye’nin doğuşu arasında kalmış bir zamanda ve karakterlerde karşımıza çıkmaktadır. Döneminin yansıtıldığı ancak verili tarih anlayışının çokça genelinde ve gerisinde anlatıldığı bu dönem de halk evlerinden tutunda her iki fikriyata sahip kesimin sancılarını, eylemlerini, bunalımlarını ve düşüncelerini bulmak mümkün romanda. Tabi bunların dışında akıp giden bir de karakterlerimizin iç dünyası var. Öncelikle Osmanlı hanedanından olan ve Cumhuriyet’ten hemen sonraki yılları “vatanın delirişi” olarak yorumlayan Selim ile başlıyor hikâyemiz. Ardından savaşın sancılarını ve kayıplarını yaşayan dört kardeş: İlmiye, Ali, Ayşe ve Ülkü ile tanışıyoruz. İlmiye ve kardeşi Ali, karma eğitimin yapıldığı Cumhuriyet döneminde aynı sınıfta ders almaktadır.

Gör Beni

Bu dersler gerçekleşirken Kohen, okuyucuyu da bu derslere katarak bilgilendiriyor, meraklandırıyor ve düşündürüyor. Bu sınıf Fred adlı bir öğretmenin dersiyle geçerken Fred, tarihin başlangıcını, dinlerin başlangıcını alışılmışın dışında bilgilerle öğrencilerine elbette bizlere de aktarıyor. Bu bilgilerin okuyucu içinde oldukça bilgilendirici olduğunu söylemem mümkün. Sınıfın karma düşünceler içerisinde olan öğrencilerden oluşması Fred öğretmene gelen muhtemel soruların da karmaşıklığına ve tek bir yönlü bakış açısına sahip olunmamasını sağlamış. Bu açıdan okuyucu içinde oldukça geniş bir yelpaze sunuyor. Sınıfta gerek haneden yanlısı olan Orhan gerek Cumhuriyet yanlısı olan ve oldukça bilgili olan İlmiye, farklı yaştaki kardeşi Ali, Derviş Kamil gibi birçok farklı “ben” bulunmakta. Aynı zamanda bu görüşlerle gelen birçok soru da…

 Ayşe evde annesi ve ananesi ile birlikte zaman geçiren ve dikiş dikmekte maharetli birisi aynı zamanda da bir abla. Ülkü ise savaşın yorgunluğu ile savaşırken Cumhuriyetin umudu ile yenilenen, asker kıyafeti ile dolaşan ve insanların en çokta kendi fikirlerinin ve yaşayışının çok dışında olan Selim’in üzerinde etki yaratan bir isim. Ülkü’nün ve Selim’in birbirine zıt görüşleri dönemin zihniyetini görebilmek açısından mühim olmakla beraber elbette zihinlerin içerisinde aşkın nerede durduğu da okuyucuya gösteren bir yolculuk misali…

Olaylar aynı zaman içerisinde ancak birçok tema ile ilerliyor. Bu temaların ana kaynağını ise bilgiler oluşturuyor. Kohen bu anlamda okuyucuya romanları aracılığıyla bilgilerini ve merakını da aktaran bir yazar. Dönem itibarıyla Osmanlı’nın devamını savunanlarla birlikte Cumhuriyetçiler de roman içerisinde yer alıyor. Ancak önemli bir kısım atlanmadan dönemselliğe vurgu yapılmış: Dış güçler. Burada da dış güçlerin toplantılarında yine okuyucuya oldukça tarihsel bir yorum açısı sunuyor Kohen. Diğer eserlerine göre Gör Beni romanı gerçekten de iki devrin hikayesi olarak karşımıza çıkıyor. Örneğin Suudi Arabistan’ın dünyada bir ailenin adı ile var olan tek devlet olduğunu öğreniyorsunuz ya da bugün ondalıklı sayılar yerine 6’lık sayı sistemini kullanmamızın aslında Sümerlere dayanan bir bilgi olduğunu öğreniyoruz. Yani saatlerin 60 dakikaya, dakikanın 60 saniyeye saniyenin de 60 saliseye bölümü Sümerlerden kalma bir hesaplama biçimidir. Ayrıca bir dairenin 360 derece olması da Sümerler tarafından belirlenmiştir. Bunlar yalnızca vermek istediğim merak uyandırıcı bazı bilgiler. Romanın içeriğinde insanlık tarihinden tutunda dini anlamdaki süreçler içerisinde de pek çok bilgi kelime manası olarak ve bağlantılar olarak konuya dâhil edilmiş. Tabii kitap yalnızca bu tür bilgilerle ilerlemiyor. Karakterlerin bir kediyi ya da bir atı sevişine şahit oluyorsunuz. Ya da savaşı gerek villalarından seyreden gerekse sevdiği herkesi kaybeden kadınların gözünden de okuma fırsatı buluyorsunuz.

  Azra Kohen, Gör Beni için: “Bu kitap, bu topraklarda yaşayan, herkes için yazıldı!” diyor.

Ve ekliyor. O zaman BİZİ hatırla.

Gör Beni
Akilah Azra Kohen
Everest Yayınları
592 sayfa, 2019

Tuğba Ayar

"Okumak iptiladır, müptelalara selam olsun."

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir