Ahmak Wilson’ın Trajedisi

“Neden doğumlarda seviniyor da ölümlerde üzülüyoruz? Çünkü işin içinde olan biz değiliz.”

Sıradan insanların yaşadığı, sıradan bir kasaba olan Dawson’s Landing. Kasabada soylular, köleler ve sonradan oraya gelerek yaşamaya devam eden insanlar bulunmaktadır.

Ahmak Wilsonun TrajedisiKasabanın soylularından Hakim Driscoll’un bir oğlu olur. Thomas â Becket Driscoll adını verdiği oğlunun doğumunda karısı hayatını kaybeder. Aynı gün doğum yapan 1/16 oranında zenci olan köle Roxy, hem kendi bebeği Chambers’a hem de sahibinin oğluna bakmaya başlar.

O günlerde kasabaya bir yabancı gelir David Wilson, nam-ı diğer Ahmak Wilson. Farklı düşünme tarzı ve alışagelmedik alışkanlıkları ile bu isim verilir ona. Wilson’un iki hobisi vardır. İlki ‘Takvim’ dediği günlük olarak tuttuğu notları ki bu notlarda ya özlü bir söz ya da ilginç bir tespiti yazılıdır. Diğer tutkusu ise ‘insanların parmak izini almak’tır. Kasaba halkı Wilson’ın bu ilgilerini garip bulsa da itiraz etmezler. Wilson ne zaman istese herkesten parmak izi alır. Wilson, farklı meslek denemeleri ile kasaba hayatına alışmıştır.

“Bir kedi ile yalan arasındaki en çarpıcı fark, kedinin yalnızca dokuz canı olmasıdır.”

Roxy, köleliğinin ezikliğini içinde yaşamakta ve oğlunun geleceği için endişelenmektedir. Bir gün aklına çılgınca bir fikir gelir. 1/30 oranında zenci olan oğlu Chambers ile Thomas’ın yerlerini değiştirmeye karar verir. Önce kıyafetlerini değiştirir, sonra beşiklerini, en sonunda da onlara karşı davranışlarını değiştirir. Oğluna efendisi gibi davranırken, sahibine oğlu gibi davranmaya başlar. Bu değişikliği Hakim Driscoll dahi farketmez. Zaman bu şekilde akıp gider.

Ahmak Wilsonun TrajedisiKasabaya bir gün İtalyan İkizler gelir ki bu durum herkes için olağanüstü bir durumdur. İkizler konuşmaları, hayat hikayeleri ve eşyaları ile kasabanın ilgisini çekerler. Gösterilen ilgi hoşlarına gider ve kasabada yaşamaya başlarlar.

“Dikkat et” dedi budala, ‘Bütün yumurtaları aynı sepete koyma.’ Bu aslında ‘Paranı ve ilgini dağıt,’ demenin başka yoluydu; ama bilge adam dedi ki: “Bütün yumurtalarını tek bir sepete koy ve o sepete dikkat et!”

O günlerde ilgin bir şekilde evler soyulmaktadır. Görgü şahitleri bir kadından bahsetse de hiç kimse hırsızı bulamaz.

Bir hırsızlık sırasında Thomas’ın amcası öldürülür. Cinayet silahı ise ikizlerin çalınan hançeridir ve tüm şüpheler onların üzerinde toplanmıştır.

“Çoğu zaman durum şudur ki yalan söylemeyen adam, yalanın en iyi hâkimi olduğunu sanır.”

Ahmak Wilson, ikizlerin avukatlığını üstlenir. Deliller toplar. En büyük delili ise hançerdeki parmak izleridir. 20 yıldır kasaba halkından topladığı izlerle hançerdeki izleri karşılaştırınca gerçeğe ulaşır. Hem katili bulur hem de Roxy’nin sırrını çözer.

“Hepimizin aynı düşünmesi iyi bir şey olmaz; at yarışını mümkün kılan görüş farkıdır.”

ahmak3Yazar Mark Twain’in anlatımında belirgin olarak dikkat çeken kahramanlarıyla alay eden bir anlatım tarzı olması. Karakterlerinin olumsuzluklarını yazarken gerekçelerini de dile getirmektedir. O yüzden farkında olmadan karakter olumsuz bir özellik gösterse de size itici gelmeyebiliyor. Empatik yaklaşabiliyorsunuz.

Okurken en çok keyif aldığım bölümler ‘Ahmak Wilson’ın Takvimi’ olan bölümlerdir. Hem düşündürüyor hem güldürüyor. Hak verdiğiniz tespitleri de ‘gerçekten daha önce niye aklıma gelmedi bu’ dedirtiyor. Kitabın bir diğer dikkat çeken yanı da kölelerin yerel konuşma ağzını da okuyucuya aktarmasıdır. İlginç bir anlatımla kölelik ve soyluluk kavramlarına da gönderme yapan kitap, belki de ilerleyen zamanlarda önemli kitaplar arasında yer alacaktır.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir